Safran
Ye- 29'da bu ay ki ev sahibemiz sevgili Aysel... Çok güzel bir konu seçmiş "Zeytinyağlılar"... Yine etkinlik vesilesiyle kimbilir ne güzel lezzetlerle buluşacağız...
.
Benim etkinlik için seçtiğim tarif, beni kerevizle barıştıran tariftir diyebilirim rahatlıkla... :) "Zeytinyağlı Portakallı Kereviz"...
.
Küçükken hiç sevmediğim kereviz, yemek olarak bu şekilde hazırladıktan sonra tabağıma sık sık konuk olmaya başladı :) Tam da mevsimi bu yemeğin, ayrıca kereviz çok yararlı bir sebze, zeytinyağı ile daha bir sağlıklı ve lezzetli oluyor... Portakal aroması ise kerevize çok yakışıyor gerçekten...
.
Kerevizi sevmeyen dostlara bile gönül rahatlığı ile denemelerini tavsiye ederim... Denemek isterseniz tarifi Yemekler linkinde...
.
Sevgili Aysel'e tekrar teşekkür ediyor ve kolay gelsin diyorum... Güzel bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle sevgiler... :)
.
Safran
Safran
Sevgili Delfinacığım beni sobelemiş; konu çok keyifli, blogumun benim için anlamını sormuş.... Düşündüm taşındım :) işte cevaplarım, keyifle okursunuz umarım… :)
.
1-Blog yazmaya ilk defa nasıl başladım?
.
9 Şubat 2006'da başladım. Öteden beri mutfakta olmayı çok seviyordu Safran :) Sadece lezzetli olan tariflerin değil, sağlıklı olan tariflerin de peşinden koşuyordu… Sevgili Hatice’nin (Portakal Ağacı) ve sevgili Devletşah’ın sitelerini severek takip ederken ailemin, arkadaşlarımın da teşvikiyle blogumuzu açtım ve kalbim güm güm atarak ilk mesaj olarak aşağıdaki satırları yazarak paylaşımımıza başladım:
.
"Safran Mutfakta"da yer alacak tarifler özellikle kendisi ve ailesi için doyulmaz lezzetler arayan ancak bunun yanında sağlıklı beslenmek isteyen kişilere yönelik olacaktır. Çok fazla yağlı, aşırı malzemeli yemeklerin lezzet getirmeyip, uzun vadede sağlığımıza ve dolayısıyla rahat ve huzurumuza zarar verdiği bir gerçek... Blogda yer alacak tariflerde lezzet ve hafifliğin yanında pratikliği de ön planda tutmayı hedefliyorum. Biliyorum ki zaman, bir insana verilebilecek en değerli hediyedir. Ben de size doyulmaz lezzetlerin yanında sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz daha çok zaman hediye etmek istiyorum...Bilirsiniz safran mutfakların en değerli baharatıdır. Sizlerin yapacağı yorumların her kelimesi de benim için o kadar değerli olacaktır...Dilerim tarifleri uyguladığınızda yüzünüzde oluşacak gülümsemeyi ve görüşlerinizi benimle paylaşırsınız. Güzelliklerle buluşmak dileğiyle...Sevgiler, saygılar...
.
.
2-Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
.
Safran Mutfakta bir yemek tarifi blogu şüphesiz, dolayısıyla konular tarif ağırlıklı ama ben içimden geldiği gibi diğer konularda da yazıyorum ara sıra... Bizim evde mutfak özel bir yerdir, bunu bloga da yansıtmak istedim… Eminim hepinizin evi de böyledir, mutfakta yemek saatleri dışında da masanın başına geçip dertleşiyor, o gün yaşadıklarınızı kritik ediyorsunuzdur ev halkıyla… Kimi komik, mutlu; kimi hüzünlü, sıkıntılı her türlü olayı rahatça, serbestçe, mutfakta masabaşı sohbeti yapıyor gibi ama düzgün bir dil kullanmaya özen göstererek paylaşıyoruz Safran Mutfakta’da…. :)
.
.
3-Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
.
Elbette blogunuzun olması büyük bir sorumluluk yüklüyor insana, blog hayatınızın bir parçası oluveriyor, aynı bir evlat gibi sizden ilgi-alaka bekliyor… Bir arkadaşım uzun zaman güncellenmeyen bir blogun ıssız, artık içinde insanların yaşamadığı boynubükük bir eve benzediğini yazmıştı, onu anımsadım birden, güzel bir benzetmeydi bence de... Özellikle yemek blogunuza gelip sizi ziyaret eden dostlar yeni tariflerizi görmek istiyorlar sayfanızda... Bu durum bilgisayar başında olmadığınız zamanlarda da yeni tarifler araştırmanıza, sorup soruşturmanıza neden oluyor :) Sağlığım yerinde oldukça bunu yapmaktan çok keyif duyuyorum ve yazmayı, araştırmayı aksatmamaya çalışıyorum… Ancak kendimin ya da sevdiklerimin hastalığı sırasında ya da iş yoğunluğumun arttığı zamanlarda ara vermişimdir yazmaya onun dışında aileme ayırdığım zamandan ya da iş yerimde çalıştığım zamandan ödün vermeden işten döndükten sonra geceleri oğlumu uyutunca yazıyorum tariflerimi ki bu biraz da olsa belki uykumdan feragat sayılabilir :))
.
.
4-Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
.
Kesinlikle hayır, biliyorum ki yüzlerce dostum var paylaşım içinde olduğum ve insanlar neticede benim de yeri gelip yoğunluklarımın, hastalıklarımın, sıkıntılarımın olabileceğini anlayabilecek kadar içten ve samimiler, o elektriği alıyorum mesajlarından… Blogum sayesinde ülkemizden ve dünyanın pek çok yerinden belki hayatım boyunca tanıma fırsatı bile bulamayacağım insanlarla tanışma ve yazışma fırsatı buldum, bu anlamda çok mutluyum… Yazarken ilk günkü kadar heyecan duyuyorum ve eğleniyorum… Tek üzüntüm bazen bilgisayarın başına geçemeyecek kadar koşuşturma içinde ya da rahatsız olduğum dönemlerde bunu haber veremediğim için dostları meraklandırmak oluyor…
.
.
5-Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?
.
Sağlığım yerinde olduğu, paylaşacak yeni şeylerim olduğu ve sizler de istediğiniz müddetçe burada sizlerle olacağım inşallah....
.
.
Safran
Safran

Kevgir

Sevgili arkadaşımızın, Esra'mızın vefatını bugün öğrendim, rahatsızlandığını yazmıştı blogunda en son ve bir geçmiş olsun mesajı yazmıştım O'na, kaybını öğrenmek şok etti, hepimizi derinden yaraladı... Tatlı meleğimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum... Nur içinde yatsın...

Safran

Safran
“Her şey gönül şenliğinde!” derdi rahmetli büyük büyükannem… Bu sene aile sağlımız açısından talih tamamen kötü gitti diyebilirim, aksiliklerin ardı arkası gelmedi, dilerim yeni yıl bize sağlık açısından uğur getirsin… Sağlık sorunlarıyla uğraşırken haliyle insan keyifsiz oluyor ve mutfağında yeni şeyler denemek için araştırma yapmak bile içinden gelmiyor, bilirsiniz yaşamışsınızdır bu hissi, ben de böyle bir dönemi geride bıraktım…
.
Geçenlerde bizimkilere tatil sabahı taze ve sıcak bir ekmek hazırlamak için makinemin başına geçtiğimde amacım sade bir ekmek yapmaktı ama içimden bir ses ceviz de koy, unların çeşidiyle, miktarıyla oyna biraz diye konuşmaya başladı, anladım ki ilham perim geri geldi… :) Bugün sizlerle paylaşmak istediğim tarifte tam buğday unu, çavdar unu, beyaz un ve ceviz karışımı bir arada, bir nevi ev işi köy ekmeği yani… :) Bizimkiler kahvaltıda çok severek yedi, üzerine biber salçası ve krem peynir de sürerek servis yaptım içindeki cevizlerle iyi gitti, lezzetine lezzet kattı, denemenizi tavsiye ediyorum… Tarifi Ekmek Makinesi-Ekmekler linkinde…
.
Yeni bir haftaya başladık, dilerim sağlıklı ve mutlu geçer, hepinize işlerinizde kolaylıklar diliyorum, sevgiler…
.
Safran
Safran

Sevgili dostlar merhaba...
.
Son günlerde ülkemiz ve milletimiz açısından çok üzücü olaylar yaşadık... Öncelikle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ise sabırlar diliyorum...
.
Bayramdan bu yana babamın devam etmekte olan rahatsızlığından kaynaklanan üzüntümüze, şehit düşen evlatlarımızın acısı da eklendi... Üstüne oğlumun ve benim rahatsızlıklarımız da tuz biber oldu ve bilgisayarın başına oturup sayfayı güncelleyecek fırsatım ve dermanım olamadı ... Çok şükür ikimiz de şu an daha iyiyiz...
.
Sizleri merakta bıraktığım için özür diliyorum ve bu vesile ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı şimdiden içtenlikle kutluyorum...
.
Bu zor zamanlarda ülkemize hep birlikte sahip çıkalım sevgili dostlar, başka Türkiye yok bunu unutmayalım... Yurdumuzu bölmeye yönelik hareketlere karşı daha uyanık ve bilinçli olalım ve atalarımızın canları pahasına koruduğu bu topraklarda biz de bütünlüğümüzü koruyalım, sonuçta bize bizden başka dost yok bunun farkında olalım...
.
Hepinize içten sevgilerimi gönderiyorum...
.
Safran
Safran
Sevgili dostlar, öncelikle hepinizin bayramını kutluyorum daha nicelerine sağlık ve mutululuk içinde hep birlikte ulaşırız umarım...
.
Bu bayramı ailece pek şeker tadında kutlayamadık ne yazık ki, babam rahatsız çünkü... O nedenle ağzımızın tadı yok... İnsanın mutlu olması, her gününü bayram coşkusu ile yaşaması ve hayattan zevk alabilmesi için "sağlıklı olması" gerekli bu doğru ama, en az bunun kadar canı gibi sevdiklerinin ailesinin ve dostlarının da sağlıklı olması gerekliymiş bunu bir kez daha anladım... Sağlığımızı korumanın yolu doğru beslenmeden ve hareketli olmaktan geçiyor dostlar bunları atlamayalım...
.
Bir söz vardır hani: "An apple a day keep the doctor away- Günde bir elma doktoru uzak tutar" diye... Doğru ve sağlıklı beslenmek dediniz mi mutfağınızda yer vermeniz gereken en önemli besinlerden biri "elma"... Elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Ayrıca elma kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindiriminiz kolaylaştırır... Sirkesi ise ayrı bir şifa kaynağıdır... Çeşitli şekillerde elmayı hem kendimiz tüketmeli, hemde sevdiklerimize yedirmeliyiz...
.
Bugün sizlerle paylaşmak istediğim tarifi çok önceleri denemiştim ama fırsat bulup sırası gelip sizlerle paylaşamamıştım... Elmalı Brownie Oktay ustanın bir tarifi ve yemeye doyamayacağınız bir lezzet çıkıyor ortaya... Elma yemenin en tatlı şekli diyebiliriz siz ne dersiniz dostlar?... :) Denemek isterseniz tarifi Tatlılar linkinde...
.
Hepinize şimdiden iyi bir hafta diliyorum, umarım her gününüz bayram coşkusu içinde ve sağlıkla yaşansın, şansınız bol olsun... Tüm hastalara Allah'tan şifa diliyorum, hepinize sevgilerimi gönderiyorum...
.
Safran
Safran
Ramazan lezzetlerini hep beraber paylaşmaya devam edelim istedim bugün... Sizler için 3 tarif hazırladım...
.
İlki ekmek makinesinde hazırlanan Tam Buğday Unlu-Kakaolu Kek, ikincisi güzel bir Brokoli Salatası ve üçüncüsü de lezzetli mi lezzetli bir sebze yemeği Fırın Sebze...
.
Ekmek makinesinde hemen pratikçe hazırlar oldum son dönemde keklerimi, mikser derdi yok, malzemeleri koy programı başlat ve gerisini makineye bırak şeklinde yani :)) çıkan kekler prizmatik şekilde olduğundan kolayca dilimlenebiliyor... :) Hazırladığım kekler hafif ıslak kek kıvamında güzel bir lezzete sahip oluyor. Benim favorim olan keki Tam Buğday Unlu-Kakoulu Keki muhakkak denemenizi tavsiye ediyorum... Yanında dondurma ile iftar sonrası için güzel bir tatlı seçimi olabilir siz ne dersiniz? :) Bu vesileyle benden makinede kek tarifi isteyen pek çok Safran Mutfakta dostuna vermiş olduğum sözü de tutmuş oluyorum, ne mutlu bana, tarifi Tatlılar linkinde... :)
.
Brokoli Salatası bizim en sevdiğimiz salatalardandır evde, bu tarifi keşfettiğimizden beri evde başka şekilde yenmez oldu brokoli, çocuklar da bayılıyor bu haliyle, tarifi Salatalar linkinde... :)
.

Ve gelelim harika lezzetiyle Fırın Sebzeye... Rengarenk bir yemek, lezzeti de içindeki tüm sebzelerin verdiği aroma ve soya sosu ile muazzam... İstediğiniz sebzelerle tarifini geliştirebileceğiniz yemeklerden... Etlerin yanına çok yakışıyor, denemek isterseniz tarifi Yemekler linkinde...
.
Dilerim haftanız güzel geçiyordur, ağız tadıyla, sağlıkla... Sofranıza bir tabak hoşluk katabiliyorsam ne mutlu bana, hepinize sevgilerimi gönderiyorum...
.
Safran
Safran
İftara yetişmek için akşam vakti telaşlıca akan trafik, mis gibi pideleri evlerine yetiştirme telaşında çocukların koşuşturmacası, daha bir özenerek hazırladığımız ve sevdiklerimizle paylaştığımız, başında sabırsızlanarak beklediğimiz güzel sofralar... Ramazanın lezzetli günlerini yaşıyoruz bu günlerde... Ne mutlu hepimize...
.
Havadaki elektrik bile farklı sanki... İnsanların daha bir yardımsever, daha iyimser ve birbirlerine karşı daha anlayışlı olması gereken günler bunlar... İşte Ramazan'ın lezzeti burada saklı, sadece muazzam bir biçimde hazırlanmış sofralarda değil... Böyle sofralarda oturma ve güzel lezzetlerden tatma şansı olmayanları hatırlayıp onları anlama ve onlara yardım etme zamanıdır Ramazan, sizce de öyle değil mi?... :)

Sizlerle bugün paylaşmak istediğim 3 lezzet var: Zeytinyağlı Yaprak Sarma, Patlıcan Salatası ve Tam Buğday Unlu-Mahlepli Çörek...
.
Zeytinyağlı yaprak sarmaları -ki ben etlisinden çok severim-bizim evde hiçbir zaman sofraya gelme şansı bulamazlar yazık, çerez gibi gelip gidip yerler bizimkiler ve sonuçta boş bir tencere bulmak benim için hiç sürpriz olmaz, alıştım çünkü :) Konuşuyoruz arkadaşlarla çoğu evde durum aynıymış :) Tarifini Yemekler linkinde bulabilirsiniz...
.
Patlıcan salatasına özellikle piknikçiler aşinadır, mangalda patlatılıp patlıcanlar hemen yapılıverir güzel etlerin yanına bu salata piniklerde ama Ramazan sofranızı da süsleyecek bir lezzet, çok seveceksiniz, fırında hazırlanmış şekliyle tarifi Salatalar linkinde.... İddalıyım patlıcan sevmeyenler bile bayılacaklar :)

Sahuru da düşündüm tabii :)) Tam sahurluk herşeyi içinde harika bir çörek hazırladım sizlere, içinde mahlep, peynir, zeytin, kekik var ve tam buğday unu ile çok sağlıklı, küçükler için özellikle çok ideal, tarifi Tuzlular linkinde...
.
Dilerim rahat ve sağlıklı bir Ramazan geçiriyorsunuzdur. Hepinize en içten sevgilerimi gönderiyorum ve şimdiden güzel bir haftasonu diliyorum :) Afiyetler olsun efendim :)
.
Safran
Safran
Ne demiş Alpay şarkısında ?... "Eylülde gel"... :) Biz de öyle yaptık sevgili dostlar, ailece Karadeniz'e doğru uzandı yolumuz bu sene, kısa da olsa süresi güzel yerler görmenin mutluluğu içinde Ankara'ya işlerimizin başına geri döndük... Gözlerimiz yeşile doymuş, kalplerimiz Karadeniz'in tatlı insanlarının sıcaklığıyla dolmuş, gittiğimiz yerlerin şifalı sularından içmiş ve yöresel lezzetlerinden tatmış olarak geri döndük... Buradan oradaki güzel dostlara sevgilerimi gönderiyorum...
.
Bugün sizler için 2 tarif hazırladım bunlardan biri "Tam Buğday Unlu Çorba", diğeri ise "Soya Soslu-Sebzeli Tavuk"...

Tam Buğday Unlu Çorba
.
Tüm yaz boyunca soğuk içilebilen çorbalar dışında soframızda pek yer bulamadı sıcak çorbalar, biliyorsunuz hava çok sıcaktı ve insan daha az şey yemek istiyordu... Eylülle beraber içgüdüsel midir nedir bilmem canımız sofrada çorba da çeker olunca dün hazırladım bu çobayı... Tam buğday unundan yapıldığından çok sağlıklı, içinde kıyması ve yumurtası ile minik çocuğu olan anneler için iyi bir alternatif olur diye düşünüyorum... Hatta bu çorbayı hazırlarken sevgili Nezaket'in (Açık Büfe) minik kızına ithaf etmek geldi içimden, sevgilerimi gönderiyorum onlara... Çorbanın tarifi burada...

Soya Soslu-Sebzeli Tavuk
.
Diğer tarifimiz ise bir tavuk yemeği, yine yaptın yapacağını Safran demeyin, napıym gelmişken diğer yöresel lezzetleri tadayım, tavuğu her zaman yiyoruz Ankara'da derken Karadeniz'de tavuğa hasret kaldım ve evet, döner dönmez ilk işim tavuk yapmak oldu :))) Kolay hazırlanan, lezzetli ve pratik bir yemek ama... Tarifi Yemekler linkinde....
.
Tarifleri eklemek için sayfaya girince sizlerle tekrardan buluşmanın tatlı heyecanının ve mutluluğunun sardığını hissettim birden, sizleri çok özlemişim, hepinize sevgilerimi gönderiyorum ve yeni başlayan haftanızda işlerinizin yolunda gitmesini diliyorum, sevgiler... :)
.
.
Safran
.
Safran
ISPANAKLI-LABNELİ PATATES PÜRESİ + YEŞİL SOĞANLI - HAVUÇLU CACIK+ LAVAŞ
.
Havalar olanca sıcaklığıyla bastırıyor, Ankara'da susuz günler kapıya dayandı... Hani bazen moda akımları başlar ya herkeste aynı kolyeden, elbiseden... Şimdi Ankara'da moda elinde bir bidonun olması, su kesintisi en çok bidonculara yaradı anlaşılan, herkes suyu depolamak telaşında... Mühim olan suyu depolayacak duruma gelmeden onu bilinçli kullanmak galiba... Herkesin alacağı küçük önlemlerin ve göstereceği bilincin bu konuda katkısı olacağına inanıyorum... Geçen TV'de haberlerde izledim bir hanım 17 tane halıyı yıkadıktan sonra kendisini basmış olan haber ekiplerine ve zabıtalara "-Parası neyse öderim daha da yıkayacağım, yazın cezamı!" diyordu... Bu tip davranışlarla ancak yakında tüm toplum olarak cezasını parayla ödeyemeyeceğimiz doğal felaketlerin oluşması gibi kötü sonuçlar oluşturabiliriz... Suyu hoyratça kullanmamalıyız çünkü hayatımız ona bağlı... Suyu acımasızca tüketmenin, bindiğimiz dalı kesmekten farkı yok...
.

Sıcak bir yandan sokakların, evlerin bir yandan da geçen yazımda bahsettiğim gibi sofraların şeklini değiştirdi... Hafif şeyler yiyoruz, hatta bazen akşamları canımız bişey yemek istemiyor dediğinizi duyar gibi oluyorum... Böyle günlerde sofranızda yer verebileceğiniz çok lezzetli tarifler hazırladım şöyle hafif, serin serin iyi gidecek türden.... :)
.

İlki, üstte resmini gördüğünüz üzerini tuptan yapılma minik mantarlarla süslediğim lezzetli mi lezzetli bir patates püresi: ISPANAKLI-LABNELİ PATATES PÜRESİ... Çocuklar püreye bayılır ama özellikle ıspanak sevmeyen ve peynir yemeyen minikler bu püreye bayılacak ben bu tarifte ıspanağı çiğ kullanıyorum, oğlum vitamininden daha çok faydalansın diye... Hepinize tavsiye ederim, ayrıca et yemeklerinin yanına da çok yakışıyor, tarif Salatalar linkinde....
.

Bir diğer tarif de YEŞİL SOĞANLI-HAVUÇLU CACIK... Kışın çiğ pırasalı versiyonunu da hazırladığım ve ailece çok sevdiğimiz bir lezzet... Pırasayı çiğ yemeyi hiç denememiş olabilirsiniz, kışın mutlaka denemenizi tavsiye ederim, yazın bu cacığı yeşil soğanla yapıyorum, akşamları hafif geçirmek isteyenler için soğuk soğuk güzel bir alternatif, tarifi ise Cacıklar linkinde...
.
Son olarak bir dostumuza verdiğim sözü tutuyor ve tarifini Ekmekler linkinde bulabileceğiniz bir LAVAŞ tarifine yer vermek istiyorum. Hamurunu ekmek makinesinde hazırlıyorum bu tarifin ama elde de hazırlanabiliyor... Hani canınız çekerse lavaş yemek, çöp şişleri sarmak isterseniz içine şimdiden afiyet olsun :) Tarifi Ekmekler linkinde...
.
Dilerim haftanız ağız tadıyla, sağlıklı ve güzel geçiyordur... Görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın...
.

Safran
Safran
Yaz olanca sıcaklığıyla bastırıyor, insan nefes almakta bile güçlük çekiyor öyle değil mi? Sizlerle buluşmamızın bu denli gecikmesi ne yaz rehavetinden ne de tatilde olmamdan kaynaklandı... Aksine çok yoğun bir dönem yaşıyorum bugünlerde, hastalıklarla uğraştığım bir dönemi geride bıraktım ve şimdi de sıkı çalışmak zorundayım, tatilse ağustostan önce pek olası değil gibi... Tatile gitmeden mümkün olduğunca çok sizlerle hasret gidermeye çalışacağım...
.

Böylesi sıcak günlerde hepimiz mutfağımızda daha hafif şeylere yer veriyoruz anlaşılan... Çevremden duyduklarımdan ve kendi soframda yer verdiklerimden çıkarıyorum bu sonucu... Pek çok evde karpuz+peynir+ekmek üçlüsü kurtarıyormuş akşamları ya da kahvaltı sofraları... :) Böyle sofralara çok yakışacak lezzetli atıştırmalıklar var bugün Safran Mutfakta'da...
.
Mahlepli mini simitler ve Sakallı'nın tarifini Tuzlular linkinde bulabilirsiniz... Afiyetle yiyeceğiniz bir diğer tarif de Ekmekler linkinde bekliyor sizleri: Çavdar Ekmeği... Ekmek makinelerinde ekmek yapmayı seven pek çok dostumuza verdiğim çavdar ekmeği tarifi sözünü de tutmuş oluyorum böylece :)
.
Bitirmeden sevgili dostum Fatma'ya teşekkür etmeliyim, bu tariflerin size ulaşmasına vesile olduğu için ve tabii şu yoğun günlerde vermiş olduğu moral destekten dolayı da ... :)) Hepinize şimdiden iyi bir hafta sonu diliyorum... Görüşmek dileğiyle, sevgilerimle... :)
.
Safran
Safran
"Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"... :)
.
Evet sevgili dostlar bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha yaşayarak öğrendim... Çok şükür artık daha iyi sayılırım... Rahatsızlığım sürerken en büyük destekçilerimden biri de sizler oldunuz, iyi ki varsınız... Mesaj bırakan ve e-posta adresime yazan tüm dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum, sevgilerimi gönderiyorum...
.
Hasta insana en çok ne pişirilir? Tabii ki çorba... Hele de o hasta kişi bensem :) Çocukluğumdan beri ne zaman hastalansam annemden çorba isterim, en çok da yoğurt çorbası, başka birşey istemez canım nedense hastayken... Bu kez annem benim için yukarıdaki çorbayı hazırlamış, TUTMAÇ ÇORBASI... Bir de resmini çekmiş sağolsun, anne eli değince daha bir lezzetlenmiş bu çorbayı sizlerle paylaşmak istedim... Tarifi çorbalar linkinde bulabilirsiniz...
.
Tüm dostlara sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum, tekrar sizlere yazabildiğim için mutluyum, sizler de kendinize dikkat edin lütfen, hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum... :) Sevgiler...
Safran
Safran
Sevgili arkadaşlarım, yaklaşık 2 haftadan bu yana süren küçük bir rahatsızlık dolayısıyla şu anda evde istirahatteyim... Bilgisayarın başına geçip sizlere bunu yazacak gücü ancak toparlayabildim, meraklandırdığım için hepinizden özür diliyor, anlayışla karşılayacağınızı umuyorum... Tüm dostlarımın gecikmeli de olsa anneler gününü kutluyorum... İyileşir iyileşmez görüşmek üzere, sevgilerimle...
Safran
Safran
Strudeli çok severim amaa o hamuru incecik 1-2 mm açma derdi yok mu, işte bu kısım biraz zaman alıcı oluyor ve strudelimi hemen yememi geciktiriyor :))) Geçtiğimiz gün elime eski bir yemek kitabımdaki tarif geçti. Strudeli hazır yufka ile yapmışlardı ve sadece iç harcını hazırlamanız yeterliydi. Durur muyum hemen denedim tabii :)
.
Gayet lezzetli ve hafif oldu… Eğer siz de benim gibi elma ve tarçının muhteşem uyumundan vazgeçemeyenlerdenseniz işte tarifi burada, Tatlılar linkinde… Misafirlerinize de ikram edebileceğiniz pratik ve hafif bir lezzet… Hepinize şimdiden iyi bir hafta sonu dilerim, keyifli ve sağlıklı olun…Sevgiler...

Safran
Safran
Yoğun bir hafta daha geride kaldı dostlar... İş yerinde yorgunluktan bitik bir halde eve gelsem bile mutfağımda yeni birşeyler yaparken dinleniyorum, zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum, bilmem sizler de aynı şeyi hissediyor musunuz? Bu galiba insanın yapmaktan zevk aldığı uğraşılarıyla ilgilenirken zamanın nasıl geçtiğini anlayamaması ve herhangi bir yorgunluk hissetmemesi ile alakalı...
.
Geçtiğimiz gün sohbet ettiğim bir dostum da aynı şeyi söyledi... Yıllardır fotoğrafçılıkla ilgilenir kendisi hatta evinde kendi baskı odası bile var, ancak baskı için kullandığı kimyasallar sağlığını etkilemeye başladığından dijital kameraya geçmeye karar vermiş. İlerlemiş yaşına rağmen kendini daha da geliştirmek ve dijital kamera kullanımının inceliklerini öğrenmek için kurslara başladığından söz etti, iş çıkışı akşamları gidiyormuş hem de o gün ne kadar yorulmuş olursa olsun aksatmadan... Bir şeyi sevmek ona emek vermeyi, emeği verirken de hiç yorgunluk hissetmemeyi beraberinde getiriyor değil mi? Bence de öyle... :)
.
Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum şimdiden ve denemek isterseniz tarifini Tuzlular linkinde bulabileceğiniz bu leziz sucuklu-peynirli tuzlu kuru pastalardan gönderiyorum, Safran ben şu küçük resimdeki tatlı kuru pastalardan istiyorum diyorsanız Tatlılar linkinde tarifini bulabilirsiniz, sevgiler... :))
.
Safran
Safran

İşte etkinlik için hazırladığım son tarif de " Mercimekli Tavuklu Kase Böreği"... Tarifi Yemekler linkinde... Biz çok sevdik, sizin de beğeneceğinizi umuyorum... Böylesine güzel bir konu seçtiği için sevgili Emel'e tekrar teşekkür ediyorum, hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum... Sevgiler...
.
Safran
Safran
Ye-21 Etkinliği için hazırladığım diğer tariflerde sıra... Bunlardan biri "Lübnan Tavuğu"... Tarif Recipezaar'dan... Hiç denemediğim bir lezzetti portakal ve tavuk bir arada...Ama yemeği yapınca önce evi saran mis gibi portakal ve tarçın kokusu doğru bişey yaptığımı söyledi sonrada yemeğin lezzeti :) Sadece portakalın suyu ve kabuklarını kullanabileceğiniz gibi benim yaptığım gibi portakalı bir bütün olarak da kullanabilirsiniz... Beğeneceğinizi umuyorum, tarifi Yemekler linkinde....
.
.
Diğer tarifimiz ise tadına doyulmaz bir börek: "Tavuklu-Pırasalı (ve cevizli :) Tava Böreği"... Çıtır çıtır kızarmış yufkaların arasında yumuşacık tavuk ve pırasa lezzeti ve onlara eşlik eden kıtır kıtır ceviz... (Yazdığım kısmı şöyle bir okudum da çikolata reklamı gibi mi oldu ne hani nefis nuga üstünde çıtır pirinç patlakları... filan gibi :))) Biz çok sevdik, denemek isterseniz tarifi Tuzlular linkinde...
.
Dilerim her iki tarif de sizlere neşeli sofralarda eşlik eder... Etkinlik için hazırladığım son bir tarifim daha olacak, onu da bu hafta içinde sizlerle paylaşacağım... Hepinize sevgilerimi gönderiyorum...
.
Safran
Safran
8-15 Nisan 2007 tarihleri arasında 19. kalp haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı... Günlük yaşantımız içinde kalbimizi olumsuz yönde etkileyen pek çok etken nedeniyle kalp sağlığımız ciddi bir tehdit altında… Dünyada her yıl 17.5 Milyon kişi kalp ve damar hastalıklarından ölmektedir. Bu sayının bazı ülkelerin toplam nüfusuna eşit olduğu düşünüldüğünde hiç de azımsanmayacak bir rakam olduğu ortada… Günümüzde artan stres, hareketsiz yaşam tarzı, yanlış ve yüksek kalorili beslenme tarzı ve sigara kalp sağlığını tehdit eden en önemli faktörler…
.
Türk Kalp Vakfı’nın web sitesinde Dünya Kalp Federasyonu Başkanı Profesör Valentin Fuser’in şu sözlerine rastladım bence altı çizilmeli çünkü çok doğru söylüyor : “Mümkün olduğu kadar genç görünmek birçok toplumda neredeyse bir saplantı haline gelmiştir fakat, bizler aslında kalplerimizin yaşını düşünmeliyiz". Profesör Fuster “Genç görünmek için harcadığımız kadar çabayı kalbimizi genç tutmak için harcarsak, her yıl kalp hastalıkları ve krizinden kaynaklanan erken ölüm sayılarında önemli bir düşüş göreceğiz” diye belirtmiştir.
.
Türk Kalp Vakfı’nın sayfasında kalbi genç tutmanın formülü şu şekilde özetlenmiş: “Yaşam için sağlıklı bir kalp muhafaza etmeye yardım etmek için, tüketilen kalori miktarı yakılan kalori miktarı ile dengeli olması önemlidir. Bizler, yetişkinler için günde en az 30 dakikalık hızlı bir yürüyüşü ve egzersizlerinizi birçok meyve ve sebze, tam tahıl ürünleri, yağsız et, balık ve bakliyat, düşük yağlı ve yağsız ürünleri, doymamış margarinleri ve ayçiçeği, mısır, kolza ve zeytinyağı içeren dengeli bir diyetle birleştirmenizi tavsiye ediyoruz. Sigara içmek kontrol edilmesi gereken en önemli risk faktörlerinden birisidir. Sigara içmeyi bırakmak kalbinizi genç tutmaya yardımcı olacaktır.”
.
.

.

Pek çok dostumuzun da bildiği gibi bu haftanın sonunda 21. YE Etkinliğini gerçekleştireceğiz ve ev sahibemiz sevgili Emel... Kendisi konu olarak tavuk yemeklerini seçmiş... Bence kalp sağlığıyla doğrudan ilintili iyi bir konu seçimi olmuş... Zira; kolesterol seviyesinin, tavuk etinden zengin beslenme düzeninde düşük olduğu ve buna bağlı olarak da “damar sertliği” riskinin azaldığı saptanmıştır. Çünkü, tavuk etindeki doymamış yağ asitleri oranı, kırmızı ete göre daha yüksektir. Yüksek düzeyde biyolojik değere sahip olan tavuk eti; gastrit, ülser, spastik kolon, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok sağlık sorununu aşmayı hedefleyen diyetlerde yer almaktadır. Tavuk eti proteinleri, insan beslenmesinde gerekli olan tüm amino asitleri yeteri miktarda içermektedir. Sodyum içeriğinin çok düşük olması, tavuk etini düşük sodyumlu diyetlere son derece uygun bir besin kaynağı durumuna getirmektedir. Bedensel ve zihinsel gelişim için sağlıklı ve dengeli beslenmede tüketilmesi gereken hayvansal protein kaynaklarının en önemlilerinden biri de tavuk etidir...B2, B6, B12 gibi sinir sistemini besleyen ve destekleyen vitaminler yönünden de zengin bir besin kaynağı olarak bilinir. Ayrıca liflerinin kısa olması nedeniyle tavuk eti, sindirim sorunu olan kişilere tavsiye edilen bir protein kaynağıdır (*)...

.
Bütün bu yukarıda saydığımız faydalarının yanında tavuk eti kullanırken dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta var: Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır... Son kullanıcı olan bizlere ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +4°C’de saklanmalıdır. Tavuk eti satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler -18° C’de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekmektedir(**).
.

Bu hafta boyunca Etkinlik için hazırladığım lezzetli tavuk yemeklerine yer vereceğim sayfamızda... Bunlardan ilki Tavuklu- Mantarlı Şiş Köfte ve tarifi Yemekler linkinde… Devamı gelecek... :) Bu güzel ve lezzetli :) konuyu seçtiği için sevgili Emel’e tekrar teşekkürlerimizi gönderiyoruz, hepinize iyi bir hafta diliyorum… Sevgiler, sağlıklı günler :)

Safran
Safran

ÇAVDAR UNLU-PEKMEZLİ EKMEK (Pumpernickel Bread)


All recipes'de ekmek makinesi için yeni tarifler bulmak için dolaşıyordum. Sayfada aşağıya doğru inerken birden bir ekmeğin bana kahverengi kahverengi baktığını gördüm... "Pumpernickel Bread" di adı... Bir arkadaşım bahsetmişti böyle bir ekmeği yediğinden ve beğendiğinden o nedenle ilgilendim tarifle hemen... Sonradan araştırıp öğrendiğime göre bu aslında geleneksel bir Alman ekmeğiymiş, çavdarla yapılıyor ve orijinal tarifinde renklendirici herhangi bir malzeme kullanılmıyor. Ekmek neredeyse siyah olana dek çok uzun süren pişirme işlemine tabi tutuluyor. Ancak Amerikalılar bu tarifi içine kakao, pekmez vb. gibi malzemeler eklemek suretiyle değiştirmişler. All Recipes'den alıp denediğim tarif işte bu Amerikan pumpernickel ekmek...
.
Gelelim tadına... Eğer pekmez seviyorsanız bu ekmeği de seveceksiniz demektir. Ortaya çıkan ekmek kesinlikle tatlı bir ekmek değil, pekmez ekmeğe tatlılık değil, ekşilik veriyor. İçinde yer alan kakao ise ekmeğin kokusu içinde pekmezle birlikte hakim bir aroma oluşturuyor. Kişisel kanaatim ekmeğin sabah kahvaltısı için ideal olduğu ve bir parça reçelle iyi gittiği :) Ekmek makinesinde hazırlamak çok kolay... Denemek isterseniz tarifi Ekmekler linkinde...
.

KAHVALTILIK TOPKEK

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim diğer bir pekmezli lezzet de sevgili Fethiye'nin "Kahvaltılık Topkek"leri...
Fethiye'nin tarifinde bizimkilerin damak tadına uyacak bazı minik değişiklikler yaptım... Yaptığım şekliyle tarifini Kekler linkinde bulabilirsiniz... Top keklerin içinde pekmez var... Bunun yanında elma püresi, havuç, ceviz ve/veya fındık, tam buğday unu var... Tek kelimeyle harika ve çok hafif bir tat, ayrıca çok güzel kabaran bir muffin tarifi bu... Fethiye'ye çok teşekkür ediyorum bu güzel tarif için...
.
Haftaya bu tariflerle tatlı başladık, umarım öyle devam eder, hepinize işlerinizde kolaylıklar dilerim, sevgiler...
.
Safran
Safran
Sevgili Meltem ve Hülya beni sobelemiş, canım arkadaşlarıma bana ithaf ettikleri güzel tarifleri için teşekkür ediyorum... Beni sobeledikleri oyunun adı 3x3 ... Kurallar: 3 tane yemek tarifi verip, her birini 3 kişiye ithaf edip, aşağıdaki 3x3 soruyu soruyorsunuz... Ben canı tez insanım hemen cevaplıyım aklımda kalmasın :)) zira oyun gereği 3 gün içinde cevaplanması gerekiyor :)) Bütün dostlar sobelenmiş hemen hemen hazır bazı komşularım sobelenmemişken hemen ben sobeliyim :))) İşte aşağıda benim cevaplarım ve tariflerimi ithaf ettiğim dostlar...
.
Oğlum Mert'in ve arkadaşlarının çok sevdiği "Patatesli Armut İçli Köfte"yi sevgili Ceylan'ın, sevgili Meral'in ve sevgili Hacer'in tatlı evlatlarına... :)







"Kuş Yuvası"nı birbirinden lezzetli tarifleriyle soframızı renklendiren maharetli 3 bayana Pratik Bayanlar'a... :)





"Gökkuşağı Kek"i de dopdolu içerikleriyle bloglarını ziyaret etmekten zevk aldığım sevgili dostlarım Nilay'a, Delfina'ya ve Elvan'a ithaf ediyorum, tabii kabul ederlerse... :)


Sorular ve cevaplarım .... :)


1.1. Daha önce yaşadığınız 3 şehir?
Ankara.... Hep Ankara ve dilerim hep öyle olur, bu şehri seviyorum ... :)

1.2. Tatil için gittiginiz, gördüğünüz ve önermek istediğiniz 3 yer?
Bodrum, Amasra ve Antalya

1.3. Yaşamak istediğiniz 3 şehir?
Londra, Paris ve Bodrum.

2.1. Şu anda ki mesleğiniz nedir?
Şehir Plancısıyım.

2.2. Dünyaya yeniden gelseydiniz, hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Kendi pastanemde şef olmak isterdim :)

2.3. "Kesinlikle ben yapamazdım" dediginiz meslek nedir?
Dişçilik :))

3.1. Yasam felsefenizi oluşturan sözlerden biri?
"Dün geçti, düne ait ne varsa dün ile birlikte geçti. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!!" Mevlana

3.2. Bir kitapdan alınma, çok sevdiğiniz bir cümle veya paragraf veya bölüm?
"Varlık elde etmek için yokluk gerek. Mimar ev yapmak için boş arsa arar. Marangoz ahşap işi yapmak için ham tahta arar. Saka su satmak için susuz ev arar. Yokluğa dikkat et, onda çok hikmetler var." Mesnevi'den...

3.3. Çok sevdiğiniz bir şiirin bir parçası?

İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık
Safran
Hani bir reklam vardı, çocuk evdeki mutfak dolabının kapağını açtığında üstüne doğru yüzlerce çokonat paketi dökülüyordu, hıh! işte geçen gün ben de benzeri bir olay yaşadım... :)Dolaplarda baharat ararken bir grup bebe bisküvisi paketi üstüme taaruza geçti... Hayır tek paket olsa çayla filan arada tüketiceğiz ama bunlar bayağı kalabalıklardı :) Sanırım bu arkadaşların eve doluşmasını sağlayan sevgili anneciğime ve babacığıma teşekkür etmeliyim... :)
Galiba hepimiz yaşıyoruz aynı tatlı problemi, anneanneler dedeler çok sevdikleri için torunlarını, onlar için aldıkları birşeyden (bu oyuncak olur, mamalar olur :) tek bir tane almıyorlar, ellerinden gelse fabrikasını satın alacaklar diye düşünüyorum bazen :))) Babam da sağolsun bebe bisküvilerini doldurmuş eve, onlar da kendilerini dolaptan kafama yağarak hatırlattılar :))))
Sorun şu ki benim minik oğlumun mamalarına ben hiç şeker karıştırmadım... Bisküvi vb. tatlı şeylerle 2 yaşından sonra tanıştı sanırım bu nedenle tatlıya çok düşkün olmadı (çikolata hariç tabii :)) Dolayısıyla bebe bisküvisini de çok aramıyor, verince yemiyor çok fazla... Bisküviler de kalıyor o nedenle... Ben de bu bisküviler için böyle bir tarif yaptım, içine de Mert'in çilekli, muzlu sütlerinden koydum değişiklik olsun diye... Benim favorim şu kakaolu olanlardı laf aramızda :) Bisküvinin tatlı lezzetini kakaonun acı tadı iyi dengelemişti çünkü... Neyse tarif Tatlılar linkinde... :) Dilerim beğenirsiniz, evlerdeki bebe bisküvisi stoğunu eritmek için birebir ;) Hepinize iyi bir hafta dilerim, işlerinizde kolaylıklar :)
Safran
Safran
Bu tarifi bir hafta içinde iki kez yaptım evet itiraf ediyorum... :) Muazzam bir tat gerçekten, tarif Oktay Aymelek'e ait... Evimizin menüsüne hiç çıkmamak üzere girmiş gibi görünüyor... :) Denemenizi tavsiye etmiyorum, bu konuda ısrar ediyorum :)))
İlk yapışımda size Tatlılar linkinde yazdığım orijinal tarife göre muhallebisini hazırlamıştım... Ama ikinci yapışım misafir için olduğundan diğer hazırlıklara da yetişebilmek için biraz acele ettim ve vanilyalı pudingle yaptım tatlının ara muhallebisini... İçine yine damla sakızı attım ama :))) Sonuç yine çok güzel oldu... Sofranıza lezzet ve neşe katacak bu tarifi sizlerinde beğenmesi dileğiyle... Umarım güzel bir hafta geçiriyorsunuzdur... Sevgiler hepinize...
Safran
Safran

Sevdiğiniz programları televizyonunuzdan uzak olduğunuz saatlerde kaçırmamanız için, bloga bir TV izleme linki ekledim az önce... İnternet bağlantısı bulabildiğiniz her yerde işlerden fırsat bulduğunuz zamanlarda TV izleyebilesiniz diye... Aynı bağlantı sayesinde radyo da dinleyebiliyorsunuz... :) Yan taraftaki sütunda "Mutfakta Pişenler" başlığının en alt satırında bulabilirsiniz bağlantıyı... Keyifli seyirler dilerim... :)
Safran
Geçtiğimiz hafta bütün aile güzel bir Çin restoranında buluştuk, yeri sevgili abim seçmişti... Benim için tatlı bir tesadüf oldu aslında, şu sıralar merak saldım Çin mutfağına çünkü, insan arada değişiklik istiyor sofrasında değil mi? :) Restoranda Mertişime uygun ne yemek seçebiliriz kaygısını yaşarken dayısı iyi bir seçim yaptı. "Çin usulü makarna" yedik ve çok hoşlandık hepimiz, özellikle oğluşum Mert çok sevdi... Başka zaman yalvarsan yemiyeceği sebzeler makarnaların arasında gizlenerek :)) bir bir girdiler midesine... :)) Bunun üzerine bu makarnaya soframızda sıklıkla yer vermeye karar verdim ve hemen tarifinin peşine düştüm. İnternette dolaşırken nihayet buldum (*), denedim... Yaptığım şekliyle tarifini Makarnalar linkinde bulabilirsiniz...
Çok lezzetli bir makarna oldu, içinde çeşitli sebzeler ve az miktarda dana eti var... Hazırlama sürecinde tek dikkat etmeniz gereken şey içine koyduğunuz sebzeleri ve eti mümkün olduğunca ince şeritler halinde kesmek... Çünkü wok tavada (ya da derin bir teflon tavada) pişirdiğiniz sebzeleri burada oldukça kısa tutuyorsunuz, dolayısıyla malzemelerin pişmesi için çok ince şeritler halinde kesilmesi gerekiyor. Bu arada sebzeleri öldürmeden hafif diri biçimde, tadını koruyarak pişirmek yetiyor... Çubuklarla yemeye çalışmak da ayrı bir eğlence oluyor galiba :)) Aslında bu makarnayı kullanmaya alışınca çubukla yemek, çatalla yemekten kolay oluyor diyebilirim... :) Denemeyi düşünenlere mutlaka yapmalarını tavsiye ediyorum, tek başına iyi bir akşam yemeği alternatifi çünkü... Hepinize sevgiler... :)

Safran
Safran
YE-20 : PAZILI-YEŞİL MERCİMEKLİ ÇORBA

Bu ay ki YE-20 etkinliğini konusu "Yurdumuzun Yenilebilir Otları". Sevgili Asya'ya bu güzel konuyu seçtiği için teşekkür ediyor ve kolaylıklar diliyoruz... :) Bu etkinlik için sizlere Pazılı-Yeşil Mercimekli Çorba hazırladım. Aslı bir Lübnan yemeğine dayanıyor, tarifi All Recipes'den almıştım ama bizimkilerin damak tadına uygun değişiklikler yaptım. Denemek isterseniz tarifi Çorbalar linkinde...



ÇABUK YOĞURTLU KEBAP

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim bir diğer lezzet de Çabuk Yoğurtlu Kebap. Eşim işyerinde yemiş, bana şööyle kabaca bir tarif etti :)) Çok çabuk hazırlanan bir kebap bu aslında... İşten ya da dışardan yorgun argın döndüğünüzde bir çırpıda hazırlanıp, tek başına bir öğün olarak tüketebileceğiniz cinsten bir tarif... Ben bu ilk denememde kırmızı etle yaptım ama bence tavuk eti ya da hindi eti ile de harika olur, hem bu etler daha çabuk da pişer... Hatta bu tarifle bayat ekmeklerinizi sadece köfte yapmak yerine başka bir şekilde de değerlendirebilecek olmanın keyfini yaşayabilirsiniz :) Tarifi Yemekler başlığında... Şimdiden hepinize afiyet olsun, yeni haftanız güzel geçsin dilerim, içten sevgilerimle... :)

Safran
Safran
Benim su böreğine olan düşkünlüğüm malum... :) Şu an bu yazıyı okuyan tüm tanıdıklarımın "evet, evet, hatta kesinlikle evet!" dediğini duyar gibi oluyorum...:))

Evime gelen tüm konuklarım eksik olmasınlar bana paket paket su böreği getirirler, tabii benim hiç mi hiç şikayetim olmaz :) Aslında beni bu su böreği olayına alıştıran ve bana bu sevgiyi :)) aşılayan kişi babamdır. Küçükken bana Musluoğlu'ndan çeşit çeşit (kıymalı, peynirli vb.) su böreği getirirdi, çok severdim (teşekkür ederim babacığım :)

Yani anlayacağınız büyüyünce de durum değişmedi. Geçen gün TV'de Oktay Usta yapmış bu tarifi. Huyumu bilen bir arkadaşım hemen tarifi iletti bana, ben de hemen yaptım tabi ki :) Kolay bir tarif ama ortaya çıkan ürün :) çok lezzetli ve zahmetsizce gerçek su böreğine çok yakın bir tat elde edebiliyorsunuz... Tarifi Tuzlular başlığında... Ne diyelim deneyenlerin şimdiden ellerine sağlık, afiyetle yiyin :) Yeni başlayan haftada işlerinizde kolaylıklar dilerim :) Hepinize sevgilerimi gönderiyorum :)

Safran
Safran

Hepimizin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun!
Safran

Safran
Pırasayı pek zor yer bizim ev halkı... Onun için çeşitli tariflerle onları şaşırtıp (aslında kandırıp :)) severek yemelerini sağlamaya çalışıyorum hep. Daha önce Fırında Sebzeli Güveç tarifi vermiştim hani, mesela onunla pırasa ve diğer sebzeleri severek yemelerini sağlıyorum şimdi bir de bu tarifi yapmaya başladım: "Fırında Pırasa"...Siz de benim gibi evdekilere pırasa yediremeyenlerdenseniz bir de bu tarifi deneyin derim... Bu bizim evde pek sık yapılan bir yemek oldu, bir çeşit mücver gibi aslında ama yağda kızarmayıp fırında piştiği için çok hafif ve lezzetli oluyor, hem de çok çabuk hazırlanıyor...Tarifi Yemekler linkinde... :) Zamanı kısıtlı olan dostlarımız özellikle sevecekler tahmin ediyorum... :)
Geçtiğimiz gün "Fırında Pırasa"nın yanına resmini gördüğünüz bu püre tabağını da yapmıştım, diğerinin resmini çekerken onunda hatırı kalmasın diye resmini çektim tabi :) Vitamin dolu bu püre tabağı hem görsel olarak çok güzel, hem de lezzet açısından.. Özellikle çocuklar bayılıyorlar... :) Denemek isterseniz "Gökkuşağı re"nin tarifi burada, her türlü yemeğin yanına yakışacağına eminim... :)
Haftayı ortaladık dostlar, dilerim iyi bir biçimde ama en başta sağlık içinde geçiyordur haftanız... Hepinize işlerinizde kolaylıklar diliyorum... Sevgiler... :)
Safran
Safran
Geçtiğimiz Cuma günü hayatımın en unutulmaz akşamlarından birini yaşadım, yıllar sonra -Oradaydım! demekten gurur ve mutluluk duyacağım bir akşamdı… Hatta bu kelimeler bile yetersiz kalıyor diyebilirim… Bundan 15 gün önce canım abim, eşimle bana 2 bilet uzattığında biran tereddüt geçirmiştik… Sebebi bütün ana-babalarınki ile aynı… Oğlumuz Mert doğduğundan beri 2,5 senedir her şeyi onunla yapar olduk, dışarıda bir yere ya Mert ile gidiyoruz ya da onsuz gitsek de içimize sinmiyor :) :) Abiciğimin uzattığı 2 bilet Candan Erçetin’in Ankara Anatolia Gösteri Merkezinde vereceği konser içindi… Çok severim Candan Erçetin’i… Önceleri öğrenciyken proje dersleri için sabahlara dek çalışırken eşlik etti bana güzel sesiyle kasetçalardan, daha sonra yolda gideceğimiz yere varana dek arabamızın CD’sinde dinledik yol arkadaşı oldu bizim aileye… TV’de radyoda ne zaman şarkıları duyulsa atlanmadan dinlenir, kanal değiştirilmezdi… Şöyle bir düşündüm de gafil avlanmıştık, çok seviyorduk Candan Erçetin’i… Abim bize reddetmeyeceğimiz bir öneri sunmuştu ve biz de Mert’ten ayrı bir gece geçirecek olmanın hafif burukluğu içinde tuttuk konser salonunun yolunu…

Anatolia’nın salonu tıklım tıklımdı… En son 5 yıl önce gelmişti Candan Erçetin Ankara’ya seyircisi çok özlemişti belli… Nihayet beklenen an geldiğinde önce şarap rengi kırmızı kıyafeti içinde çıktı karşımıza o güzel kadın, daha sonra da konserin ikinci yarısında bir deniz kızı oluverdi… Konserin ilk bölümünde slow parçalarına yer verdi, repertuarını yine seyircisi hazırlamıştı aslında, konserleri sırasında yaptırdığı anketlerde en çok istek alan parçalarına yer verdiğini söyledi…

Candan Erçetin’in sesinin güzel olduğunu bilirdik de canlı olarak o sesin daha da çok keyif vereceğini düşünememiştim, konser formatında değil neredeyse kayıt yapsanız rahatlıkla “Best of Candan Erçetin” CD’si hazırlayabileceğiniz güzellik ve netlikte bir ses… Tabii arkasında çalan arkadaşlara da burada teşekkür etmeyi bir borç biliyorum, hepsi de işinin üstatları… Ayrıca Anatolia’nın şarkılar için hazırlamış olduğu ışık efektleri de muazzamdı, konserin güzelliğine güzellik kattı… Candan ve ekibinin sahne performansı muhteşemdi, hepimizin alkışlamaktan elleri kıpkırmızı kesildi galiba, o güzel renkli gözleriyle her bir dinleyenini tek tek görüyordu sahneden, dansları, hanımefendiliği, mütevazılığı, ara sıra yaramaz çocuklar gibi bakan gözleriyle muhteşem bir gece yaşattı orada bulunan herkese… Sanırım o da sevdi ki biz Ankaralı hayranlarını zaman zaman gözleri doldu sahnede ama mutluluktan… Tam bizlere veda etmiş sahneden inmişti ki izleyicisinin “Bir daha!” ısrarlarına dayanamadı ve tekrar çıkıp 2 parça daha söyledi bizler için ve söz verdi bir daha arayı bu kadar çok açmayacak ve kendisini özlettirmeden tekrar gelecek Ankara’ya….

Derim ki; eğer sevgili Candan bir gün konser vermek için bulunduğunuz şehre gelirse hiç kaçırmadan gidin ve Candan Erçetin’i bütün zarafetiyle canlı canlı dinleme mutluluğuna erişen şanslı insanlar arasına tereddütsüz katılın… Teşekkürler Candan Erçetin, teşekkürler abiciğim :) İçten sevgilerimle… :)

Safran
Safran
Güzel bir etkinliği daha geride bıraktık pek çok yeni tarif öğrendik, pek çok yeni dostla tanışma fırsatı bulduk... :)
Bu denli tatlı bir etkinliğin üzerine tatlı tatlı devam edelim istedim...:) Malum kış aylarındayız (gerçi hava bu gerçeği tam kabul etmek istemiyor, biraz sıcak gidiyor mevsim normallerine göre ya olsun ;) insanın canı böyle havalarda daha çok tatlı istiyor sanki... Yani şahsen bana öyle olur her kış, ama hafif tatlıları mesela süt tatlılarını tercih ediyorum genellikle... :)
Geçtiğimiz gün internette dolaşırken gazetede Ayşe Tüter'in Yalancı Tavuk Göğsü tarifini görmüştüm, hemen denedim tabi... :) Gerçeğini (ya da dürüstünü :) aratmayacak kadar lezzetli ve bir o kadar da pratik bir tatlı oldu... :) Ben yine rahat durmayıp ölçülerde ve malzemelerde birkaç değişiklik yaptım, yaptığım şekliyle tarifi Tatlılar linkinde bulabilirsiniz...
Tatlıyı yapıp hemen bir dilim yedim ama kişisel kanaatim dolapta 1 gece dinlendirdikten sonra ertesi gün yediğim dilimin daha lezzetli olduğu... :) Denerseniz umarım beğenirsiniz siz de... :)
Hepinize şimdiden çoook güzel bir hafta sonu dilerim, sevdiklerinizle, mutluluk içinde... :)

Safran
Safran
Bu ayki bloglar arası YE etkinliğinin konusu KEK ve etkinliğin ev sahipliğini Kekevi yapıyor... Böyle güzel bir konu seçtiği için Ayşenur'a teşekkür ediyoruz, bu güzel etkinlik sayesinde kimbilir ne lezzetlerle buluşacağız... :)


Ben sizlere 2 tane kek tarifi hazırladım... İlki Portakallı-Kakaolu Ebruli Kek, diğeri ise Üzümlü-Fındıklı Muffin...


Portakallı Kakaolu Ebruli Kek hem hazırlanması kolay hemde çok lezzetli bir kek oldu... Siz de benim gibi portakalın ve kakaonun tadına doyamayanlardansanız bu iki lezzeti bir de bir arada denemelisiniz derim, tarifi Kekler linkinde.... :))
Etkinlik kapsamında sizlerle paylaşmak istediğim diğer bir lezzet ise tarifini Dr Oetker'in web sitesinden bulup denediğim bir muffin... Üzümlü-Fındıklı Muffin... :) Üzüm ve fındığın yanında bu muffinlerin içinde de bir miktar portakal suyu var... Bir araya geldiklerinde tatları enfes oldu, mutlaka denemelisiniz, onun da tarifi Kekler linkinde... :)


Hepinize yeni başlayan haftada bol şanslar diliyorum, dilerim herşey gönlünüzce olsun... Hepimizin sofrasından lezzet eksik olmasın...Sevgiyle kalın.... :)

Safran