Safran
Pırasayı pek zor yer bizim ev halkı... Onun için çeşitli tariflerle onları şaşırtıp (aslında kandırıp :)) severek yemelerini sağlamaya çalışıyorum hep. Daha önce Fırında Sebzeli Güveç tarifi vermiştim hani, mesela onunla pırasa ve diğer sebzeleri severek yemelerini sağlıyorum şimdi bir de bu tarifi yapmaya başladım: "Fırında Pırasa"...Siz de benim gibi evdekilere pırasa yediremeyenlerdenseniz bir de bu tarifi deneyin derim... Bu bizim evde pek sık yapılan bir yemek oldu, bir çeşit mücver gibi aslında ama yağda kızarmayıp fırında piştiği için çok hafif ve lezzetli oluyor, hem de çok çabuk hazırlanıyor...Tarifi Yemekler linkinde... :) Zamanı kısıtlı olan dostlarımız özellikle sevecekler tahmin ediyorum... :)
Geçtiğimiz gün "Fırında Pırasa"nın yanına resmini gördüğünüz bu püre tabağını da yapmıştım, diğerinin resmini çekerken onunda hatırı kalmasın diye resmini çektim tabi :) Vitamin dolu bu püre tabağı hem görsel olarak çok güzel, hem de lezzet açısından.. Özellikle çocuklar bayılıyorlar... :) Denemek isterseniz "Gökkuşağı re"nin tarifi burada, her türlü yemeğin yanına yakışacağına eminim... :)
Haftayı ortaladık dostlar, dilerim iyi bir biçimde ama en başta sağlık içinde geçiyordur haftanız... Hepinize işlerinizde kolaylıklar diliyorum... Sevgiler... :)
Safran
Safran
Geçtiğimiz Cuma günü hayatımın en unutulmaz akşamlarından birini yaşadım, yıllar sonra -Oradaydım! demekten gurur ve mutluluk duyacağım bir akşamdı… Hatta bu kelimeler bile yetersiz kalıyor diyebilirim… Bundan 15 gün önce canım abim, eşimle bana 2 bilet uzattığında biran tereddüt geçirmiştik… Sebebi bütün ana-babalarınki ile aynı… Oğlumuz Mert doğduğundan beri 2,5 senedir her şeyi onunla yapar olduk, dışarıda bir yere ya Mert ile gidiyoruz ya da onsuz gitsek de içimize sinmiyor :) :) Abiciğimin uzattığı 2 bilet Candan Erçetin’in Ankara Anatolia Gösteri Merkezinde vereceği konser içindi… Çok severim Candan Erçetin’i… Önceleri öğrenciyken proje dersleri için sabahlara dek çalışırken eşlik etti bana güzel sesiyle kasetçalardan, daha sonra yolda gideceğimiz yere varana dek arabamızın CD’sinde dinledik yol arkadaşı oldu bizim aileye… TV’de radyoda ne zaman şarkıları duyulsa atlanmadan dinlenir, kanal değiştirilmezdi… Şöyle bir düşündüm de gafil avlanmıştık, çok seviyorduk Candan Erçetin’i… Abim bize reddetmeyeceğimiz bir öneri sunmuştu ve biz de Mert’ten ayrı bir gece geçirecek olmanın hafif burukluğu içinde tuttuk konser salonunun yolunu…

Anatolia’nın salonu tıklım tıklımdı… En son 5 yıl önce gelmişti Candan Erçetin Ankara’ya seyircisi çok özlemişti belli… Nihayet beklenen an geldiğinde önce şarap rengi kırmızı kıyafeti içinde çıktı karşımıza o güzel kadın, daha sonra da konserin ikinci yarısında bir deniz kızı oluverdi… Konserin ilk bölümünde slow parçalarına yer verdi, repertuarını yine seyircisi hazırlamıştı aslında, konserleri sırasında yaptırdığı anketlerde en çok istek alan parçalarına yer verdiğini söyledi…

Candan Erçetin’in sesinin güzel olduğunu bilirdik de canlı olarak o sesin daha da çok keyif vereceğini düşünememiştim, konser formatında değil neredeyse kayıt yapsanız rahatlıkla “Best of Candan Erçetin” CD’si hazırlayabileceğiniz güzellik ve netlikte bir ses… Tabii arkasında çalan arkadaşlara da burada teşekkür etmeyi bir borç biliyorum, hepsi de işinin üstatları… Ayrıca Anatolia’nın şarkılar için hazırlamış olduğu ışık efektleri de muazzamdı, konserin güzelliğine güzellik kattı… Candan ve ekibinin sahne performansı muhteşemdi, hepimizin alkışlamaktan elleri kıpkırmızı kesildi galiba, o güzel renkli gözleriyle her bir dinleyenini tek tek görüyordu sahneden, dansları, hanımefendiliği, mütevazılığı, ara sıra yaramaz çocuklar gibi bakan gözleriyle muhteşem bir gece yaşattı orada bulunan herkese… Sanırım o da sevdi ki biz Ankaralı hayranlarını zaman zaman gözleri doldu sahnede ama mutluluktan… Tam bizlere veda etmiş sahneden inmişti ki izleyicisinin “Bir daha!” ısrarlarına dayanamadı ve tekrar çıkıp 2 parça daha söyledi bizler için ve söz verdi bir daha arayı bu kadar çok açmayacak ve kendisini özlettirmeden tekrar gelecek Ankara’ya….

Derim ki; eğer sevgili Candan bir gün konser vermek için bulunduğunuz şehre gelirse hiç kaçırmadan gidin ve Candan Erçetin’i bütün zarafetiyle canlı canlı dinleme mutluluğuna erişen şanslı insanlar arasına tereddütsüz katılın… Teşekkürler Candan Erçetin, teşekkürler abiciğim :) İçten sevgilerimle… :)

Safran
Safran
Güzel bir etkinliği daha geride bıraktık pek çok yeni tarif öğrendik, pek çok yeni dostla tanışma fırsatı bulduk... :)
Bu denli tatlı bir etkinliğin üzerine tatlı tatlı devam edelim istedim...:) Malum kış aylarındayız (gerçi hava bu gerçeği tam kabul etmek istemiyor, biraz sıcak gidiyor mevsim normallerine göre ya olsun ;) insanın canı böyle havalarda daha çok tatlı istiyor sanki... Yani şahsen bana öyle olur her kış, ama hafif tatlıları mesela süt tatlılarını tercih ediyorum genellikle... :)
Geçtiğimiz gün internette dolaşırken gazetede Ayşe Tüter'in Yalancı Tavuk Göğsü tarifini görmüştüm, hemen denedim tabi... :) Gerçeğini (ya da dürüstünü :) aratmayacak kadar lezzetli ve bir o kadar da pratik bir tatlı oldu... :) Ben yine rahat durmayıp ölçülerde ve malzemelerde birkaç değişiklik yaptım, yaptığım şekliyle tarifi Tatlılar linkinde bulabilirsiniz...
Tatlıyı yapıp hemen bir dilim yedim ama kişisel kanaatim dolapta 1 gece dinlendirdikten sonra ertesi gün yediğim dilimin daha lezzetli olduğu... :) Denerseniz umarım beğenirsiniz siz de... :)
Hepinize şimdiden çoook güzel bir hafta sonu dilerim, sevdiklerinizle, mutluluk içinde... :)

Safran
Safran
Bu ayki bloglar arası YE etkinliğinin konusu KEK ve etkinliğin ev sahipliğini Kekevi yapıyor... Böyle güzel bir konu seçtiği için Ayşenur'a teşekkür ediyoruz, bu güzel etkinlik sayesinde kimbilir ne lezzetlerle buluşacağız... :)


Ben sizlere 2 tane kek tarifi hazırladım... İlki Portakallı-Kakaolu Ebruli Kek, diğeri ise Üzümlü-Fındıklı Muffin...


Portakallı Kakaolu Ebruli Kek hem hazırlanması kolay hemde çok lezzetli bir kek oldu... Siz de benim gibi portakalın ve kakaonun tadına doyamayanlardansanız bu iki lezzeti bir de bir arada denemelisiniz derim, tarifi Kekler linkinde.... :))
Etkinlik kapsamında sizlerle paylaşmak istediğim diğer bir lezzet ise tarifini Dr Oetker'in web sitesinden bulup denediğim bir muffin... Üzümlü-Fındıklı Muffin... :) Üzüm ve fındığın yanında bu muffinlerin içinde de bir miktar portakal suyu var... Bir araya geldiklerinde tatları enfes oldu, mutlaka denemelisiniz, onun da tarifi Kekler linkinde... :)


Hepinize yeni başlayan haftada bol şanslar diliyorum, dilerim herşey gönlünüzce olsun... Hepimizin sofrasından lezzet eksik olmasın...Sevgiyle kalın.... :)

Safran
Safran
KAPARİLİ KARIŞIK SALATA ve İRMİKLİ-KAŞARLI ÇORBA VE PEMBE GÖNLÜM SENDE

Bugün 14 Şubat malumunuz... :) Hepimiz sevdiklerimizle güzel bir gün geçiririz dilerim... Sevginin günü olmaz elbette insan sevdiğine her gün sevgisini belli etmeli tabi ama böyle günlerde de sevgiyi kutlamak anlamlı, belki hayatın koşuşturmacası içinde gösteremediğimiz duygularımızı göstermek için tatlı bir vesile... ;) Birçoğumuz belki programını yaptı, eğer evde kutlayacaksanız bu özel günü, güzel bir sofra kurmalı sevgiliye... :) Ama öyle bir sofraki hem lezzetli hem de sağlıklı olmalı...:)

İşte böylesi güzel bir sofra için önerilerim, ilki bir çorba "İRMİKLİ-KAŞARLI ÇORBA"... Geçtiğimiz günlerde denediğim bir lezzet ve çok beğendik tadını, hafif ama bir o kadar lezzetli hazırlaması da bir o kadar çabuk... Tarifi Çorbalar linkinde...





Sofranızı renklendirecek diğer bir önerim de bir salata... Hem de çok sağlıklı bir salata... :) Kapariden yapılıyor "KAPARİLİ KARIŞIK SALATA"... Tarifi Salatalar linkinde ... :) Kaparinin, cilt canlandırıcı, ağrı kesici, afrodizyak, kabızlık giderici, romatizmaya, iskorbit hastalığına, gut hastalığına, kan bozukluklarına faydalı, idrar ve balgam söktürücü, felçli hastalara faydalı, antitümör etkili, hemoroidin giderilmesinde, dalak büyümesinde ve kalça rahatsızlıklarında, diş ağrıları ve karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde etkili olduğu söyleniyor (*), (**)...

Kapari özellikle ülkemizde fazlaca tanınmayan ama yurtdışında gıda sektöründe oldukça talep gören bir bitki... Elimdeki kaparinin salamurası ve salataya 1 kaşık koymam bile yeterli oluyor, tadını sizlerinde seveceğinizi tahmin ediyorum.... Doğal ürünler satan dükkanlarda kapariyi bulabilirsiniz.... Kaparili lezzetleri denedikçe sizlerle paylaşacağım... :)


Bugün için tatlı önerim günün anlam ve önemini de uygun olarak "Pembe Gönlüm Sende"... :) Hepinize sevdiklerinizle birlikte geçecek çook güzel bir gün dilerim... En içten sevgilerimle.... :)


Safran
Safran
Safran Mutfakta'da birlikte el ele vererek sürdürdüğümüz lezzet ve dostluk serüveni başlayalı 1 sene oldu...Blogumuzun (böyle diyorum çünkü bu sayfada desteklerinizle, önerilerinizle, tariflerinizle siz sevgili dostların katkıları çok büyük) başlangıç zamanlarında destek veren sevgili Hatice'ye, Devletşah' a, Zeynep'e ve tüm dostlarıma burada çok teşekkür etmek istiyorum... Sizlere ilk merhabada aşağıdaki satırları yazmıştm 1 yıl önce...

" Merhaba sevgili dostlar!

Pek uzun zamandır mutfakta ürettiğim güzellikleri sizlerle paylaşmak, sizlerin ürettikleri hakkında bilgi sahibi olmak için böyle bir blog oluşturmayı istiyordum. Nihayet sizlerle buluşmak fırsatını yakaladığım için mutluyum...

"Safran Mutfakta"da yer alacak tarifler özellikle kendisi ve ailesi için doyulmaz lezzetler arayan ancak bunun yanında sağlıklı beslenmek isteyen kişilere yönelik olacaktır. Çok fazla yağlı, aşırı malzemeli yemeklerin lezzet getirmeyip, uzun vadede sağlığımıza ve dolayısıyla rahat ve huzurumuza zarar verdiği bir gerçek...Blogda yer alacak tariflerde lezzet ve hafifliğin yanında pratikliği de ön planda tutmayı hedefliyorum. Biliyorum ki zaman, bir insana verilebilecek en değerli hediyedir. Ben de size doyulmaz lezzetlerin yanında sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz daha çok zaman hediye etmek istiyorum...

Bilirsiniz safran mutfakların en değerli baharatıdır. Sizlerin yapacağı yorumların her kelimesi de benim için o kadar değerli olacaktır...Dilerim tarifleri uyguladığınızda yüzünüzde oluşacak gülümsemeyi ve görüşlerinizi benimle paylaşırsınız. Güzelliklerle buluşmak dileğiyle... Sevgiler, saygılar...
"


Dilerim sizlere verdiğim sözü tutabilmişimdir... Safran Mutfakta'da hep lezzetli ve sağlıklı tarifler ve sıcacık bir dostluk bulabilmişsinizdir... Birlikte daha nice nice yıllara diyorum... Sevgiler...

Safran



Safran
Sevgili Pınar beni sobelemiş... Kendimi tanıtacağım sizlere olabildiğince...Beni oyuna davet eden tatlı arkadaşım Pınar'a teşekkür ediyorum (Pınarcım senin ve diğer arkadaşların cevaplarından hareketle soruları tahmin edip ona göre cevapladım) :) ... Biraz önce bloglarda şöyle hızlı bir tur attım, sobelenmemiş kimse kalmamış gibi, o nedenle az sonra bu satırları okuyacak olan herkesi sobeliyorum :)))

- Şehir Plancısıyım, Ankara'da doğdum ve orada yaşıyorum, Ankara'dan başka bir yerde yaşamayı hiç ama hiç istemiyorum, bu kenti seviyorum, tatilde bile çok özlüyorum :)

- Yengeç Burcuyum, bir arkadaşım bakıp yükselenin akrep demişti bi tarihte :) Aileme, evime, mutfağıma :)) çok düşkünüm, duygusalım... Akrep burcundan gelen bir özellik herhalde biraz inatçıyım, bir şeyin doğru olduğuna inanırsam herkes karşı çıksa da sonuna kadar peşinden giderim... Düzenliyimdir, mükemmeliyetçi bir yanımda vardır....
- Çok hızlı karar verir, çabuk seçerim...O nedenle benimle alışveriş yapmak işkenceye dönüşmez :))
- Palyaçolardan, dişçilerden, yılandan, yalandan ve bilimum haşereden çoook ama çok korkarım....:)
- Hafta sonu sporu olarak yürüyüş yapmayı, mutfağımda stres atmayı ve yeni yemekler denemeyi, ailemle tatil sabahlarında güzel bir kahvaltı sofrasında demli çayım eşliğinde sohbet etmeyi vazgeçilmezlerim arasında görüyorum...
-En büyük hayalim, herkesin çok ama çok mutlu olması, hiç önemli sorunlarının kalmaması... En içten sevgilerimle ...:)
Safran


Safran
Küçükken hatırlarım da annem kereviz yemem için türlü numaralar denerdi, rendeler sebze çorbalarına katardı ben de yemezdim :) Açıkçası portakallı kereviz yemeğinin tarifini öğrenene dek kerevizin pişmiş haldeki tadını sevememişimdir... Ben genellikle kerevizi çiğ olarak kullanıyorum mutfağımda… Cacıklara, salatalara ekliyorum ve tadını böyle çok seviyorum…

Geçtiğimiz gün mutfakta dolabı açtığımda bir grup yufkanın bana buzdolabının içinden “-bizi alalı kaç gün geçti, biraz daha bekletirsen bir şeye yaramayacağız…” şeklinde baktıklarını görünce bir heves gözleme yapmak için harekete geçtim ama o da ne evde maydanozum yok… Sebzelikten bana göz kırpan kerevizlerin yapraklarını bir an maydanoz sanarak hamle yaptım elime aldım ama sonra olmadığını anlayınca geri koyacakken neden olmasın? dedim… Kerevizin iri yeşil yapraklarını ince ince kıyıp çok faydalı ve lezzetli olan lor peyniri ile karıştırıp yaptım gözlemeyi…

Araştırınca gördüm ki kereviz yaprakları (*) çok faydalıymış zaten (**)… Kerevizin yaprak ve sapları bünyesinde vitaminlerin ve çeşitli madeni maddelerin olmasından dolayı çok faydalıymış... İçerisinde özellikle güçlü bir antioksidan olan ve bazı toksik maddelerin olumsuz etkilerini azaltan E vitamini ve demir varmış… Kereviz, mideyi kuvvetlendirip, iştah açıyormuş. İç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırıp, sinir yorgunluğunu da önlüyormuş. Kanı temizleyip, sivilcelerin geçmesine de yardımcı oluyormuş (***) (özellikle bu son faydasını söyleyerek çocuklarımızı kereviz yemeye ikna edebiliriz, ne dersiniz?) ;) ...


Tadı iddialı olur mu diye endişelenmiştim hazırlarken, gördüm ki kereviz yaprakları peynirle birleşince hoş bir aroma vermiş gözlemelere o nedenle denemizi tavsiye ediyorum, tarifi Tuzlular linkinde… Yarın hafta sonu hem de…Kahvaltınıza hem sağlık hem de lezzet katmış olursunuz :) Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum, sevgilerimle…:)

Safran