Safran
Yoğun bir hafta daha geride kaldı dostlar... İş yerinde yorgunluktan bitik bir halde eve gelsem bile mutfağımda yeni birşeyler yaparken dinleniyorum, zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum, bilmem sizler de aynı şeyi hissediyor musunuz? Bu galiba insanın yapmaktan zevk aldığı uğraşılarıyla ilgilenirken zamanın nasıl geçtiğini anlayamaması ve herhangi bir yorgunluk hissetmemesi ile alakalı...
.
Geçtiğimiz gün sohbet ettiğim bir dostum da aynı şeyi söyledi... Yıllardır fotoğrafçılıkla ilgilenir kendisi hatta evinde kendi baskı odası bile var, ancak baskı için kullandığı kimyasallar sağlığını etkilemeye başladığından dijital kameraya geçmeye karar vermiş. İlerlemiş yaşına rağmen kendini daha da geliştirmek ve dijital kamera kullanımının inceliklerini öğrenmek için kurslara başladığından söz etti, iş çıkışı akşamları gidiyormuş hem de o gün ne kadar yorulmuş olursa olsun aksatmadan... Bir şeyi sevmek ona emek vermeyi, emeği verirken de hiç yorgunluk hissetmemeyi beraberinde getiriyor değil mi? Bence de öyle... :)
.
Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum şimdiden ve denemek isterseniz tarifini Tuzlular linkinde bulabileceğiniz bu leziz sucuklu-peynirli tuzlu kuru pastalardan gönderiyorum, Safran ben şu küçük resimdeki tatlı kuru pastalardan istiyorum diyorsanız Tatlılar linkinde tarifini bulabilirsiniz, sevgiler... :))
.
Safran
Safran

İşte etkinlik için hazırladığım son tarif de " Mercimekli Tavuklu Kase Böreği"... Tarifi Yemekler linkinde... Biz çok sevdik, sizin de beğeneceğinizi umuyorum... Böylesine güzel bir konu seçtiği için sevgili Emel'e tekrar teşekkür ediyorum, hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum... Sevgiler...
.
Safran
Safran
Ye-21 Etkinliği için hazırladığım diğer tariflerde sıra... Bunlardan biri "Lübnan Tavuğu"... Tarif Recipezaar'dan... Hiç denemediğim bir lezzetti portakal ve tavuk bir arada...Ama yemeği yapınca önce evi saran mis gibi portakal ve tarçın kokusu doğru bişey yaptığımı söyledi sonrada yemeğin lezzeti :) Sadece portakalın suyu ve kabuklarını kullanabileceğiniz gibi benim yaptığım gibi portakalı bir bütün olarak da kullanabilirsiniz... Beğeneceğinizi umuyorum, tarifi Yemekler linkinde....
.
.
Diğer tarifimiz ise tadına doyulmaz bir börek: "Tavuklu-Pırasalı (ve cevizli :) Tava Böreği"... Çıtır çıtır kızarmış yufkaların arasında yumuşacık tavuk ve pırasa lezzeti ve onlara eşlik eden kıtır kıtır ceviz... (Yazdığım kısmı şöyle bir okudum da çikolata reklamı gibi mi oldu ne hani nefis nuga üstünde çıtır pirinç patlakları... filan gibi :))) Biz çok sevdik, denemek isterseniz tarifi Tuzlular linkinde...
.
Dilerim her iki tarif de sizlere neşeli sofralarda eşlik eder... Etkinlik için hazırladığım son bir tarifim daha olacak, onu da bu hafta içinde sizlerle paylaşacağım... Hepinize sevgilerimi gönderiyorum...
.
Safran
Safran
8-15 Nisan 2007 tarihleri arasında 19. kalp haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı... Günlük yaşantımız içinde kalbimizi olumsuz yönde etkileyen pek çok etken nedeniyle kalp sağlığımız ciddi bir tehdit altında… Dünyada her yıl 17.5 Milyon kişi kalp ve damar hastalıklarından ölmektedir. Bu sayının bazı ülkelerin toplam nüfusuna eşit olduğu düşünüldüğünde hiç de azımsanmayacak bir rakam olduğu ortada… Günümüzde artan stres, hareketsiz yaşam tarzı, yanlış ve yüksek kalorili beslenme tarzı ve sigara kalp sağlığını tehdit eden en önemli faktörler…
.
Türk Kalp Vakfı’nın web sitesinde Dünya Kalp Federasyonu Başkanı Profesör Valentin Fuser’in şu sözlerine rastladım bence altı çizilmeli çünkü çok doğru söylüyor : “Mümkün olduğu kadar genç görünmek birçok toplumda neredeyse bir saplantı haline gelmiştir fakat, bizler aslında kalplerimizin yaşını düşünmeliyiz". Profesör Fuster “Genç görünmek için harcadığımız kadar çabayı kalbimizi genç tutmak için harcarsak, her yıl kalp hastalıkları ve krizinden kaynaklanan erken ölüm sayılarında önemli bir düşüş göreceğiz” diye belirtmiştir.
.
Türk Kalp Vakfı’nın sayfasında kalbi genç tutmanın formülü şu şekilde özetlenmiş: “Yaşam için sağlıklı bir kalp muhafaza etmeye yardım etmek için, tüketilen kalori miktarı yakılan kalori miktarı ile dengeli olması önemlidir. Bizler, yetişkinler için günde en az 30 dakikalık hızlı bir yürüyüşü ve egzersizlerinizi birçok meyve ve sebze, tam tahıl ürünleri, yağsız et, balık ve bakliyat, düşük yağlı ve yağsız ürünleri, doymamış margarinleri ve ayçiçeği, mısır, kolza ve zeytinyağı içeren dengeli bir diyetle birleştirmenizi tavsiye ediyoruz. Sigara içmek kontrol edilmesi gereken en önemli risk faktörlerinden birisidir. Sigara içmeyi bırakmak kalbinizi genç tutmaya yardımcı olacaktır.”
.
.

.

Pek çok dostumuzun da bildiği gibi bu haftanın sonunda 21. YE Etkinliğini gerçekleştireceğiz ve ev sahibemiz sevgili Emel... Kendisi konu olarak tavuk yemeklerini seçmiş... Bence kalp sağlığıyla doğrudan ilintili iyi bir konu seçimi olmuş... Zira; kolesterol seviyesinin, tavuk etinden zengin beslenme düzeninde düşük olduğu ve buna bağlı olarak da “damar sertliği” riskinin azaldığı saptanmıştır. Çünkü, tavuk etindeki doymamış yağ asitleri oranı, kırmızı ete göre daha yüksektir. Yüksek düzeyde biyolojik değere sahip olan tavuk eti; gastrit, ülser, spastik kolon, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok sağlık sorununu aşmayı hedefleyen diyetlerde yer almaktadır. Tavuk eti proteinleri, insan beslenmesinde gerekli olan tüm amino asitleri yeteri miktarda içermektedir. Sodyum içeriğinin çok düşük olması, tavuk etini düşük sodyumlu diyetlere son derece uygun bir besin kaynağı durumuna getirmektedir. Bedensel ve zihinsel gelişim için sağlıklı ve dengeli beslenmede tüketilmesi gereken hayvansal protein kaynaklarının en önemlilerinden biri de tavuk etidir...B2, B6, B12 gibi sinir sistemini besleyen ve destekleyen vitaminler yönünden de zengin bir besin kaynağı olarak bilinir. Ayrıca liflerinin kısa olması nedeniyle tavuk eti, sindirim sorunu olan kişilere tavsiye edilen bir protein kaynağıdır (*)...

.
Bütün bu yukarıda saydığımız faydalarının yanında tavuk eti kullanırken dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta var: Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır... Son kullanıcı olan bizlere ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +4°C’de saklanmalıdır. Tavuk eti satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler -18° C’de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekmektedir(**).
.

Bu hafta boyunca Etkinlik için hazırladığım lezzetli tavuk yemeklerine yer vereceğim sayfamızda... Bunlardan ilki Tavuklu- Mantarlı Şiş Köfte ve tarifi Yemekler linkinde… Devamı gelecek... :) Bu güzel ve lezzetli :) konuyu seçtiği için sevgili Emel’e tekrar teşekkürlerimizi gönderiyoruz, hepinize iyi bir hafta diliyorum… Sevgiler, sağlıklı günler :)

Safran
Safran

ÇAVDAR UNLU-PEKMEZLİ EKMEK (Pumpernickel Bread)


All recipes'de ekmek makinesi için yeni tarifler bulmak için dolaşıyordum. Sayfada aşağıya doğru inerken birden bir ekmeğin bana kahverengi kahverengi baktığını gördüm... "Pumpernickel Bread" di adı... Bir arkadaşım bahsetmişti böyle bir ekmeği yediğinden ve beğendiğinden o nedenle ilgilendim tarifle hemen... Sonradan araştırıp öğrendiğime göre bu aslında geleneksel bir Alman ekmeğiymiş, çavdarla yapılıyor ve orijinal tarifinde renklendirici herhangi bir malzeme kullanılmıyor. Ekmek neredeyse siyah olana dek çok uzun süren pişirme işlemine tabi tutuluyor. Ancak Amerikalılar bu tarifi içine kakao, pekmez vb. gibi malzemeler eklemek suretiyle değiştirmişler. All Recipes'den alıp denediğim tarif işte bu Amerikan pumpernickel ekmek...
.
Gelelim tadına... Eğer pekmez seviyorsanız bu ekmeği de seveceksiniz demektir. Ortaya çıkan ekmek kesinlikle tatlı bir ekmek değil, pekmez ekmeğe tatlılık değil, ekşilik veriyor. İçinde yer alan kakao ise ekmeğin kokusu içinde pekmezle birlikte hakim bir aroma oluşturuyor. Kişisel kanaatim ekmeğin sabah kahvaltısı için ideal olduğu ve bir parça reçelle iyi gittiği :) Ekmek makinesinde hazırlamak çok kolay... Denemek isterseniz tarifi Ekmekler linkinde...
.

KAHVALTILIK TOPKEK

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim diğer bir pekmezli lezzet de sevgili Fethiye'nin "Kahvaltılık Topkek"leri...
Fethiye'nin tarifinde bizimkilerin damak tadına uyacak bazı minik değişiklikler yaptım... Yaptığım şekliyle tarifini Kekler linkinde bulabilirsiniz... Top keklerin içinde pekmez var... Bunun yanında elma püresi, havuç, ceviz ve/veya fındık, tam buğday unu var... Tek kelimeyle harika ve çok hafif bir tat, ayrıca çok güzel kabaran bir muffin tarifi bu... Fethiye'ye çok teşekkür ediyorum bu güzel tarif için...
.
Haftaya bu tariflerle tatlı başladık, umarım öyle devam eder, hepinize işlerinizde kolaylıklar dilerim, sevgiler...
.
Safran
Safran
Sevgili Meltem ve Hülya beni sobelemiş, canım arkadaşlarıma bana ithaf ettikleri güzel tarifleri için teşekkür ediyorum... Beni sobeledikleri oyunun adı 3x3 ... Kurallar: 3 tane yemek tarifi verip, her birini 3 kişiye ithaf edip, aşağıdaki 3x3 soruyu soruyorsunuz... Ben canı tez insanım hemen cevaplıyım aklımda kalmasın :)) zira oyun gereği 3 gün içinde cevaplanması gerekiyor :)) Bütün dostlar sobelenmiş hemen hemen hazır bazı komşularım sobelenmemişken hemen ben sobeliyim :))) İşte aşağıda benim cevaplarım ve tariflerimi ithaf ettiğim dostlar...
.
Oğlum Mert'in ve arkadaşlarının çok sevdiği "Patatesli Armut İçli Köfte"yi sevgili Ceylan'ın, sevgili Meral'in ve sevgili Hacer'in tatlı evlatlarına... :)







"Kuş Yuvası"nı birbirinden lezzetli tarifleriyle soframızı renklendiren maharetli 3 bayana Pratik Bayanlar'a... :)





"Gökkuşağı Kek"i de dopdolu içerikleriyle bloglarını ziyaret etmekten zevk aldığım sevgili dostlarım Nilay'a, Delfina'ya ve Elvan'a ithaf ediyorum, tabii kabul ederlerse... :)


Sorular ve cevaplarım .... :)


1.1. Daha önce yaşadığınız 3 şehir?
Ankara.... Hep Ankara ve dilerim hep öyle olur, bu şehri seviyorum ... :)

1.2. Tatil için gittiginiz, gördüğünüz ve önermek istediğiniz 3 yer?
Bodrum, Amasra ve Antalya

1.3. Yaşamak istediğiniz 3 şehir?
Londra, Paris ve Bodrum.

2.1. Şu anda ki mesleğiniz nedir?
Şehir Plancısıyım.

2.2. Dünyaya yeniden gelseydiniz, hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Kendi pastanemde şef olmak isterdim :)

2.3. "Kesinlikle ben yapamazdım" dediginiz meslek nedir?
Dişçilik :))

3.1. Yasam felsefenizi oluşturan sözlerden biri?
"Dün geçti, düne ait ne varsa dün ile birlikte geçti. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!!" Mevlana

3.2. Bir kitapdan alınma, çok sevdiğiniz bir cümle veya paragraf veya bölüm?
"Varlık elde etmek için yokluk gerek. Mimar ev yapmak için boş arsa arar. Marangoz ahşap işi yapmak için ham tahta arar. Saka su satmak için susuz ev arar. Yokluğa dikkat et, onda çok hikmetler var." Mesnevi'den...

3.3. Çok sevdiğiniz bir şiirin bir parçası?

İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık
Safran
Hani bir reklam vardı, çocuk evdeki mutfak dolabının kapağını açtığında üstüne doğru yüzlerce çokonat paketi dökülüyordu, hıh! işte geçen gün ben de benzeri bir olay yaşadım... :)Dolaplarda baharat ararken bir grup bebe bisküvisi paketi üstüme taaruza geçti... Hayır tek paket olsa çayla filan arada tüketiceğiz ama bunlar bayağı kalabalıklardı :) Sanırım bu arkadaşların eve doluşmasını sağlayan sevgili anneciğime ve babacığıma teşekkür etmeliyim... :)
Galiba hepimiz yaşıyoruz aynı tatlı problemi, anneanneler dedeler çok sevdikleri için torunlarını, onlar için aldıkları birşeyden (bu oyuncak olur, mamalar olur :) tek bir tane almıyorlar, ellerinden gelse fabrikasını satın alacaklar diye düşünüyorum bazen :))) Babam da sağolsun bebe bisküvilerini doldurmuş eve, onlar da kendilerini dolaptan kafama yağarak hatırlattılar :))))
Sorun şu ki benim minik oğlumun mamalarına ben hiç şeker karıştırmadım... Bisküvi vb. tatlı şeylerle 2 yaşından sonra tanıştı sanırım bu nedenle tatlıya çok düşkün olmadı (çikolata hariç tabii :)) Dolayısıyla bebe bisküvisini de çok aramıyor, verince yemiyor çok fazla... Bisküviler de kalıyor o nedenle... Ben de bu bisküviler için böyle bir tarif yaptım, içine de Mert'in çilekli, muzlu sütlerinden koydum değişiklik olsun diye... Benim favorim şu kakaolu olanlardı laf aramızda :) Bisküvinin tatlı lezzetini kakaonun acı tadı iyi dengelemişti çünkü... Neyse tarif Tatlılar linkinde... :) Dilerim beğenirsiniz, evlerdeki bebe bisküvisi stoğunu eritmek için birebir ;) Hepinize iyi bir hafta dilerim, işlerinizde kolaylıklar :)
Safran