Hepinize yeni başlayan haftada işlerinizde kolaylıklar dilerim :) Sevgiyle kalın…:)
NOT: Bir dostumuz mesajında “Yumurtasız Kek” tarifimin linkini bulamadığını yazmış… Buraya tıklarsanız erişebilirsiniz, şimdiden ellerinize sağlık :)
Safran
Hepinize yeni başlayan haftada işlerinizde kolaylıklar dilerim :) Sevgiyle kalın…:)
NOT: Bir dostumuz mesajında “Yumurtasız Kek” tarifimin linkini bulamadığını yazmış… Buraya tıklarsanız erişebilirsiniz, şimdiden ellerinize sağlık :)
Safran
Havuçlu Mozaik Pasta’nın tarifi Sofra Dergisi’nden Emine Beder’e ait…Dediğim gibi kaç zamandır denemek istediğim bir lezzetti nihayet yaptım ve çok hoşumuza gitti…Özellikle üzerine döktüğüm hindistancevizi ve yanına koyduğum kakaolu dondurma ile birlikte yerken cezerye yemiş gibi olduk, hatta görünümünden kabak tatlısı zanneden arkadaşlarımız bile oldu :) Denemek isterseniz ki ben çok tavsiye ederim, tarifi Tatlılar başlığında…:)
Sebzeli pizza ise tamamen aceleden ortaya çıktı ama şimdi çoğunlukla böyle yapıyorum :) Çok acil bir pazar kahvaltısı hazırlamam gerekliydi, yani sofra zengin olmalıydı ama çabuk da olmalıydım :) Sizlerle daha önce paylaştığım Ocakta Tencerede Pizza tarifini hatırlayacaksınız… Bunun zemin hamuru tarifinden yararlanarak üst malzemede küçük bir değişiklikle bu lezzetle tanışmış oldum, denemek isterseniz tarifi Tuzlular başlığında…
Sevgili dostlar, ben çok kısa bir süre için Ankara dışına gidiyorum… Tatil amaçlı değil gidişim dolayısıyla umuyorum ki kısa zamanda tekrar sizlerle birlikte olacağım… Söz :) siz daha bu lezzetleri denemeden dönmüş olacağım ve yeni tariflerle yine birlikte olacağız… Hepinize en içten sevgilerimi gönderiyorum, hoşçakalın… :)
Safran
Safran
Bugün sizlerle paylaşacağım diğer bir tarif de benim hamarat ama bir o kadar da mütevazı olduğunu bu tarif vasıtasıyla öğrendiğim arkadaşım sevgili Hatice’den… Semaver’de Hatice harika bir tiramisu tarifi vermiş ve adına mütevazılık gösterip sadece “Kolay Tiramusu” demişti :) Ben izni olursa bu adı “ Ultra Kolay, Pratik, Lezzetli ve Mükemmel Tiramisu” olarak değiştirmek istiyorum :))) Sizlere de denemenizi tavsiye ediyorum :) Resimde görmüş olduğunuz tiramisu diliminin sadece 5 saniye kadar bir süre içinde ben ve ailem tarafından yenmiş olduğunu belirtmeliyim galiba lezzetine bir kıstas olarak :) Tarifi burada…Çok teşekkür ederim Hatice’ciğim tarif için, en içten sevgilerimi gönderiyorum…
Eveet, sevgili Safran Mutfakta dostları, bugünlük benden bu kadar, sizleri bu 2 güzel tarifle başa başa bırakıyorum, önümüz hafta sonu belki denemek istersiniz diye…:) Şimdiden güzel bir haftasonu geçirmenizi diliyorum sevdiklerinizle, ağız tadıyla…En içten sevgilerimle :)
Potato, Spinach & Cheese Parathas (Indian Flat Bread)
Safran
Yalnız o mu ? :) Hem de üstünde zeytin ezmesi sürülmüş bir şekilde paylaşıyorum ekmeğimi, yalnız bu zeytin ezmesi hazır değil, ev yapımı… Geçen gün markette gözlerim fal taşı gibi açıldı :) Canım epeydir almadığım zeytin ezmesinden isteyince marketin rafından kavanozu alıp üzerinde yazan hiç bilmediğim katkı maddelerini okuyunca almadım, eşim de sağolsun (!) canım zeytin ezmesi çekti, kendim evde yapayım diye ;) zeytin alınca ben de Tuzlular başlığında tarifine yer verdiğim ezme formülünü geliştirdim :) çok ama çok sevdik biz, denerseniz dilerim siz de beğenirsiniz…
Bugün yer vereceğim son lezzet sevgili Zinnur’dan… Sizlere daha önce de bahsettiğim “Kakao ve Yeşil Çaylı Kurabiyeler”i yapmış ve tarifine Bizim Pastane’de yer vermiş… Hemen denedim tabii… Aromasıyla, şekliyle her şeyiyle mükemmel bir kurabiye tarifi arıyorsanız tam size göre derim, bizim evin vazgeçilmezleri arasına girdi bile, tarifi burada… :)
Hepinize mutlu ve sevdiklerinizle beraber geçireceğiniz güzel bir hafta sonu dilerim şimdiden, en içten sevgilerimle…:)
Safran
Not :
Safran
Mert’in özellikle karnı bir miktar doyduktan sonra yemeğinin gerisini dolaşarak yemeyi seviyor olması bize dışarıda yemek yediğimizde sıkıntı yaratan bir durum oluyor. Onu anneanneye bırakıp yemeğe gidince de boğazımızdan geçmiyor, inanın çok özlüyoruz, yemek içimize sinmiyor… Bu nedenlerle beğendiğimiz lezzetleri evde yapmanın yollarını aramaya başlıyorum… Biz de orada yediğimiz sarma beytiyi o kadar beğendik ki, ben bunun üzerine acaba bu lezzeti evde nasıl yapabilirim diye düşünmeye başladım o günden beri, bir sürü de tarif buldum beyti ile ilgili… Baktım ortak malzemelerin yanı sıra hepsi farklı malzemeler de içeriyor ben de hepsinden karma bir tarif oluşturdum ve resimde gördüğünüz tabak çıktı ortaya… Tadını biz çok sevdik, dilerim sizler de beğenirsiniz… Ev Usulü Sarma Beyti’yi denemek isterseniz tarifi Yemekler linkinde… Hepinize kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum, afiyetle kalın :)
Bu ayki Ye-10 etkinliğinin konusu da pek lezzetli seçilmişti, konumuz “Çilek”…:) Görüntüsünün bile tek başına insanı cezbetmeye yettiği düşünülürse, etkinlik kapsamında çilekle yapılan ne kadar güzel tarifler bizleri bekliyor kim bilir…Bu nedenle, bu denli güzel bir konuyu seçen ev sahibemiz Tuğçe’ye teşekkür ediyorum…
“Çilek Sepeti” dedim ilk tarifime, çikolatadan hazırladığım bir sepetle beraber sunduğum için bu adı verdim… Geçtiğimiz gün mutfağa girdiğimde öylesine deneyerek ortaya çıkardığım bir lezzet oldu. Düşündüm, bisküvili pasta yaparız ama hep kakaolu, neden çilekli de olmasın dedim ve bisküvili pastaya çok benzeyen bir mantıkla bu tarifi oluşturdum, tadanlar bayıldılar lezzetine, umarım sizler de beğenirsiniz, tarifi Tatlılar linkinde…
İkinci tarif ise, ekmek makinesinde ya da fırında pişirebileceğiniz “Çilek Ekmeği”…Tarif All Recipes’den Ellen Rainey’e ait… Tarifin içinde çok bulduğum yağ ve yumurta miktarı gibi değerlerde biraz oynama yaptım ve biraz da süt ekledim ama lezzeti çok güzel oldu, siz diyin ekmek ben diyeyim kek…:)) Tatlı ekmekleri sevenler için birebir :) Hatta aklıma bu ekmeği yaş pasta pandispanyası (pasta keki) olarak kullanmak bile geldi…:) Ellen Rainey’in de belirttiği gibi sıcak ya da soğuk, kahvaltıda ya da tatlı olarak yiyebileceğiniz, değişik ama bir o kadar da lezzetli bir tarif ve ailenizin tümü için favori olmaya aday…:) Biz yedik çok sevdik, sizlere de denemenizi tavsiye ediyorum…:) Tarifi Ekmek Makinesi-Ekmekler linkinde…
Üçüncü tarifim, Cooks.com’da bulduğum ve hep denemek istediğim bir Cheese Kek tarifiydi: “Çilekli - Muzlu Cheese Kek”… İçerisinde hem çilek hem de muz olan bu tarifi, bu güzel etkinlik vesile oldu denedim ve biz yemeye doyamayıp ikinci kez yaptık evde :)) Tarifi Tatlılar linkinde…
Bu etkinliğin bilmediğimiz pek çok çilekli lezzetle bizleri buluşturmasını diliyor, ev sahibemiz olan sevgili Tuğçe’ye seçmiş olduğu tema için tekrar teşekkür ediyorum, sevgiyle kalın, ağzınızın tadı bozulmasın, iyi bir hafta dilerim :)
Safran
Makarna salatası ise sevgili anneciğimin eseri, Ümit Usta’nın tarifini uygulamış…Yaptığımız iş bölümü gereği doğum gününün tuzlu şefi oldu kendisi :)) Annemin makarna salatasının tarifi Salatalar linkinde… Buradan tekrar teşekkür ediyorum, ellerinden öpüyorum anneciğimin :) Hepinize ağız tadıyla geçecek güzel bir hafta sonu diliyorum, sevgiler :)
Önemli not!
Biliyorsunuz bu hafta sonu Anneler Günü var, ne alacağınızı düşünüyorsanız bir önerim var… Gidemeyecek kadar uzaktaysanız bir telefon açmanız, gidebilecek mesafedeyseniz gidip ellerini öpmeniz, içten bir sarılışınızla beraber “seni seviyorum canım annem, iyi ki varsın” demeniz aslında onlar için yeterlidir biliyorum… Ama giderken güzel bir çiçek alıp, yanı sıra kendisi için kendi ellerinizle hazırladığınız onun da sevebileceği türde bir pasta, kurabiye ya da tuzlu bir çeşit de götürmeye ne dersiniz? Kendisi için vermiş olduğunuz emeğe mutlu olmayacak anne yoktur diye düşünüyorum :) Bu pasta da benden hepinizin değerli annelerine hazırlanmış olsun, sevgiler...:)
Safran
Palyaçolu humus, geçen gün de yazdığım gibi sevgili Işıl’ın “Palyaço Pastası” yetişmeyince onun için hazırlanan şablonun değerlendirilmesi için yapıldı ama doğum günlerinin sembollerinden biri haline gelen palyaço teması, uygulandığı humusla birlikte sofraya çok yakıştı, çok beğenildi :) Palyaçolu humusun tarifi, sevgili anneciğimin hazırladığı patates salatasının tarifiyle beraber Salatalar linkinde…Hepinize güzel bir gün diliyorum, sevgiler…:)
Bugün sizlerle bu güzel lezzetlerden ilk olarak “Araba Pasta”nın yapılışını paylaşmak istiyorum Tatlılar, Pastalar linkinde… Kısmet olursa ilerleyen günlerde diğer tarifleri de yazacağım inşallah…:) Doğum günü için bu güzel yiyecekler dışında başka hazırlıklar da yaptım… Sevdiklerinin, çocuklarının doğum gününü kutlama hazırlığı içinde olanlar varsa onlara da fikir vermesi açısından 1 haftadır yaptığım hazırlıkları kısaca özetleyeyim… Önce Mert için evi süsledim tabi, rengarenk balonlar, süsler vb :) Yine Mert’in 2 yıldır çektiğimiz resimlerinden en komiklerini ve özellikle gelen konuklarımızın da içinde olduğu kareleri seçerek bir fotoğraf CD’si hazırladım, inanın bakmak çok keyifliydi, hepimizi güldürdü :) Misafirlerimize ayrıca bugünden anı olarak kalması için sevdikleri renkleri dikkate alarak fimodan üzerinde adları yazılı doğum günü mumu şeklinde biblolar yaptım, Avustralya Lamingtonları’nın üzerine koyup her birini sahibine ikram ettim :) Yine bugünün anısı olarak misafirlerimize oğluma çok benzeyen yandaki resimdeki süs bebeklerden hediye ettik, baktıkça Mert’i ve bu güzel günü hatırlasınlar diye… Mert de aşağı kalmadı tabi :) konuklarına kendi yaptığı resimleri hediye etti :) Konuklarımıza ayrıca birer kağıt dağıttık ve onları yazılı yaptık :) daha doğrusu onlardan Mert’in okuması için geleceğe kısa birer mektup yazmalarını rica ettim ve sağolsunlar beni kırmadılar…:) Arada benim edebiyatım kuvvetli değil deyip itiraz edecek gibi olanlar olduysa da diğer konuklarımızın da desteğiyle isyanlar kısa sürede bastırıldı ve mektup yazmaları sağlandı :)) Kısacası doğum gününde tüm sevdiklerimizle beraberdik, hepsi gelmişlerdi, onları buradan öpüyorum ve çok teşekkür ediyorum bu mutluluğu bizimle paylaştıkları ve bu güne anlam kattıkları için, iyi ki varsınız…:) Çok hoş bir gün oldu ve tatlı bir yorgunluk bıraktı geride, biraz da neden bilmem çok heyecanlandım bu doğum günü için onun etkileri de var hala üzerimde, o nedenle bugünlük sadece araba pastanın tarifini siz sevgili dostlarla paylaşabiliyorum, en kısa zamanda doğum günü menüsünün diğer tarifleriyle de buluşmak dileğiyle sevgiyle kalın, iyi bir hafta diliyorum :)
Safran
Safran
Safran
Pilava gelince, o tamamen malzeme yetersizliği sonucunda ortaya çıktı diyebilirim :))) Annemin her zaman üstünde durduğu ve sık sık altını çizdiği bir konu vardır :)) “Bir hanım evindeki malzeme bitmeye yakınken yenisini tedarik etmeli ve malzeme evde hiç eksik olmamalıdır...” der, bir nevi malzeme zincirinin sürdürülmesi gibi yani :))) Ancak geçen hafta, haftasonu alışverişi ev içeri hepimizin rahatsız olması ve evde hayati bir eksik olmaması :) nedenleriyle iptal edilince, devam etmesi gereken malzeme zinciri kuru soğandan yana kırıldı ve bulgur pilavında kullanılamadı… Ben de tutturunca illa bulgur pilavı diye (zira bu soslu tavuğa en çok bulgur pilavı yakışır) pilavı evde bulunan pırasa ve mantarla yaptım, sonuç mu? Belki eve daha çok pırasa daha az kuru soğan almalı :)) Denemenizi tavsiye ederim bu güzel lezzeti de, tarifi Pilavlar linkinde… Yeni başlayan haftada hepinize işlerinizde kolaylıklar dilerim, sevgiler :)
Safran
Safran
Amacıma ulaştım sayılır en azından sebze yedirmek konusunda :) tam olarak iyileşmesi için oğlumun biraz daha zaman var sanırım… Çabucak ayağa kalkması için tüm besin gruplarını bir arada içeren bir tarif olsun istedim ve bunun için böyle bir tart iyi bir fikir diye düşündüm… Kafesli tartlar görünüm olarak beni yakalamıştır hep, çok severim… Ama zamanım olmadığından uzun uzadıya hamurunu hazırlayacak kadar bekleyemedim ve milföyden yapmaya karar verdim… İçine de evdeki bütün sebzelerle beraber didilmiş tavuğu ekledim… Sonuçta pişen tartın içindeki renk cümbüşü baharda açan rengarenk çiçeklere benzeyince bu tarife “Milföylü Bahar Tartı” adını verdim :) Resimdeki tartı 2. yapışımda çektim, çok sevdik biz bu lezzeti...Sanırım özellikle çalışan arkadaşlarımız için de pratik ve yararlı bir tarif ortaya çıkmış oldu böylece, deneyince çok beğeneceğinizi umuyorum. Üstelik ertesi güne kalsa da buzdolabına bir folyo sararak kaldırdığınızda tadında da bir bozulma olmuyor, yine lezzetini koruyor, ısıtıp fırında tekrardan yenebiliyor… Tartın tarifi Yemekler linkinde... Bu arada geçtiğmiz günlerde sevgili Cennet ve sevgili Defne beni sobelemişlerdi, ben de arkadaşlarımın 2 sobesini de kendilerine sevgiler göndererek cevaplıyorum hemen, cevaplarımı Genel başlığında bulabilirsiniz...Hepinize mutlu ve sağlıklı olacağınız bir hafta dilerim, sevgiler :)
Safran
Safran
Bu etkinliğin teması olarak “Yöresel Yemekler”i seçen Olsai’ye tekrar teşekkür ediyor, etkinliğin bilmediğimiz, hatta unutulmaya yüz tutmuş olan lezzetleri yeniden kazanmamıza, öğrenmemize vesile olmasını umuyorum, hepinize ağız tadıyla geçecek bir hafta dilerim... Sevgiler…
Safran
Bezelye çeşitlerinden bazılarının yalnızca taneleri yenilir. Oysa kimi bezelyelerin badıcında, parşömen denilen sert tabaka bulunmaz. Sultani bezelye adı verilen bu çeşit, kabuğuyla birlikte yenilir. Bir başka önemli çeşit de, taneleri iri olan araka bezelyesidir. Bezelye taneleri, taze olarak sevilerek çok çeşitli yemekleri yapılıp yenildiği gibi, kurutulup, dondurulup ve konservesi yapılıp ileride tüketmek için saklanmaya da elverişlidir. Ancak çeşitli platformlarda vurgulanan önemli bir konu da bu yönüyle ilgilidir; konserve şeklinde saklanan tüm gıdalar gibi bezelye de çok dikkatli bir biçimde tüketilmelidir… Bezelye konservesi alırken son kullanma tarihini kontrol etmemiz, kullanmak için açtıktan sonra bekletmeden hemen tüketmemiz sağlığımız için yararlı olacaktır…
Geçtiğimiz gün sizlerle Fırında Yoğurtlu-Köfteli Kebap tarifini paylaşmıştık. Orada bezelyeyi 1,5-2 çay bardağı kadar miktarda ve püre halinde kullanmıştık. İşte ben de size vermiş olduğum tariften sonra, kutuda kalan diğer bezelyeleri değişik bir şeyler yapıp hemen tüketmek istedim. Mutfakta biraz şu malzeme biraz bu malzeme derken doğaçlama bir “bezelyeli peynirli tuzlu kek” çıkardım ortaya :) sonuçtan da çok memnun kaldık ailece… Bezelyeler kekin içerisinde çok şeker durmuşlar ayrıca çok da lezzet vermişlerdi peynirle beraber…Bu tuzlu kek, hem hafta içi
Örneğin, bugün güzel bir kebap tarifi denedim bu kitaptan… Her şeyi içinde, değişik, pratik ve hafif bir lezzet, hem çocuklarımız, hem de çalışan arkadaşlarımız için ideal gerçekten, işten gelince hemen hazırlayabileceğiniz türden… İlk başta tarifin kitaptaki resmini görünce, bildiğimiz yoğurtlu kebaplardan zannettim ama değilmiş, tarifin en önemli özelliği köfteyle beraber fırında yoğurdun da pişiyor olması, inanılmaz bir lezzet çıkıyor ortaya, mutlaka denemelisiniz… Tarifi sizlere Yemekler bölümünde sunuyorum ve kitapta da vurgulanan bir hususu hatırlatmak istiyorum… İçerisinde yer alan yoğurt pişirilerek hazırlandığından, bu yemeği tek öğünlük olarak hazırlayıp, sıcak sıcak tüketmekte fayda var denilmiş. Ama bu çok da önemli bir husus değil, çünkü bu kebap o kadar lezzetli ki, ben yanında ezogelin çorba, domatesli bulgur pilavı ve turşudan oluşan bir menü halinde sundum bizimkilere ortada kebaptan eser kalmadı, yani zaten tek öğün yenilebiliyor bu yemek :)) Hepinize iyi bir hafta diliyorum, sevgilerimi gönderiyorum :)
Safran
Çocuğun canı pizza istemiş ne olacak canım yapıverseydin ya dediğinizi duyar gibi oluyorum ama bir itirazım var, istediği zaman elektrikler kesikti, bir tamirat için genel olarak iptal etmişler tüm dairelerinkini… Bunu, şu dersine çalış(a)mayan (!) tembel öğrenciler gibi bahane olsun diye de yazmadım yani :))…Bir süre henüz 2 yaşındaki (yaklaşık diyelim :) tatlışımı ikna faaliyetlerine giriştiysem de, elektrik gelince yapalım annecim dediysem de çocuk bu tutturdu, bağırmalar eşliğinde kabile danslarına benzeyen inatlaşma çırpınmalarına başladığında kendimi mutfakta geçen gün Elif Karlı’nın sunduğu ve yemek tarifleri verilen Yemek Saati programındaki pizza tarifini yapmaya başlamış buldum :) Hakkında büyük konuştuğum tarif de bu oluyor zaten… Programda pizzayı hazırlayıp ocakta tencerede pişirdiklerini gördüğümde ne gerek var dediğimi kabul ediyorum, fırında da pişerdi pizza mis gibi, hamuru farklıydı tarifin işte o nedenle not almıştım… Neyse, bu vesileyle deneme fırsatı buldum, gerçekten pratik bir tarif, hamuru açma derdi yok en azından…Belki bugün ve yarın kahvaltı için, brunch için ya da akşam yemeği için denemek istersiniz diye programda verilen tarifi sizlerle Tuzlular linkinde paylaşayım dedim…Ben de şimdi tekrar yapmaya gidiyorum mutfağa, hepimize kolay gelsin…İyi bir hafta sonu dilerim :) ayrıca bugün 1 Nisan şakalarına da dikkat edin…;)
Brüksel lahanalarını garnitür niyetine kullanmaktan bıkmıştım, yemeğini yaparken de haşlayıp pişirerek kullanıyoruz, sanki vitaminlerinden ödün veriyoruz gibi geliyor bana hep… Daha başka nasıl tüketilebilir diye düşünmeden duramadığım :) ve araştırdığım bir gün tesadüfen “Sofra” dergisinde Emine Beder’in bu çok güzel salata tarifine rastladım. Yukarıda da belirttiğim gibi Brüksel lahanası lahananın küçüğü, lahanayı çiğ tüketebiliyorsak bunu neden tüketmeyelim dedim ve yapmaya koyuldum tarifi… Tarifi yaparken tek ilave etmediğim kalem mayonez oldu… Orijinal tarifte 2 çorba kaşığı mayonez de var ama ben mayonez kullanmayı sevmiyorum mutfağımda, tadını çok severim, yemeyi de özlüyorum ama sağlıklı beslenmek adına soframda yer ver(e)miyorum… Tarifin geri kalanında yoğurdun, portakal suyunun, soğanın ve acının (karabiber, pul biber) bir arada kullanıldığını okuduğumda bu tat cümbüşünün nasıl netice vereceğini hayal etmeye çalıştım, üstelik Brüksel lahanalarını da ilk defa çiğ olarak tüketecektik, yine de denedim… Sonuç mu? Sofranızda hani sürekli yeri olan tarifler olur ya, işte bu “Brüksel lahanası salatası” onlardan biri oldu artık bizim için, hepimiz ailece bayıldık lezzetine… O nedenle gönül rahatlığıyla sizlere de tavsiye ediyorum ve tarifini sizlerle Salatalar başlığında paylaşıyorum…Yeni başlayan haftada işlerinizde kolaylıklar dilerim…Afiyet olsun…:)
Kaynak: